Konuk Yazar: Kübüş
Size hayatımdaki en önemli insanlardan olan anneannemden bahsedeceğim. Sekiz yaşında yetim kalmış, on beş yaşında evlenmiş ve yirmi sekiz yaşında dul kalmış bir kadını anlatacağım. Anneannem şu an altmış altı yaşında. Hayatı boyunca bir kere dedem ile evlenmiş. Erken yaşta iki çocukla dul kaldıktan sonra hayatını tamamen çocuklarına ve torunlarına adamış. Bugüne kadar dört tane torunu dünyaya geldi. Çocuklarının ve torunlarının maddi manevi eksikleriyle ilgilenmenin yanı sıra yakın akrabaları ve komşularının bile hayatının önemli anlarında hep yanında var olmuştur. Anneannemi tanıyan herkes ona genellikle “hala” derler. Köyden birisi halaya gidiyorum dediğinde genellikle bu kişi anneannemin evi olur. Anneannemi hala olarak tanımayanlar onunla ilgili birkaç özellikle anlatmaya kalktıklarında ilk başta söyledikleri; anneannemin dul olduğu ve sigara içtiğidir. Özellikle kendi yaş grubu ele alındığında ondan başka sigara içen hemen hemen hiç yoktur. Ama anneannem yaklaşık kırk senedir sağlam bir sigara tiryakisidir. Biz torunları olarak artık ona sigarayı bırakmasını söylesek de tamamen beyhude bir çabaya girişmiş oluyoruz. Özellikle yeni nesil de sigara içenler anneannemin bu özelliğine bayılmaktadır. Zaten anneannem yapısı gereği kendinden gençlerle çok kolay ve sıkı bir ilişki kurabilen biridir. Kendi başına köyüne ev yaptıran, istediği yere gidip gelen, yıllarca kimseye yük olmadan yaşamış, yalnız ve güçlü bir kadın; anneannem. Onun sigara içtiğini yediden yetmişe herkes bilir ve etrafındaki hiç kimse onun bu tercihinden dolayı davetkâr olduğunu düşünmemiştir. Yanlış anlaşılmasın, bu toplumda genç yaşta dul kalmak, aslında zaten birçok erkek için davetkâr olma özelliğidir. Ama o bütün bunlarla tek başına baş etmeyi başarmıştır. Hala da başarmaktır. Fakat biz kadınlar olarak yepyeni bir şey öğrendik. Aslında sağlığa zararlı diye karşı çıktığımız bir şey bizi birde davetkâr yapmaktaymış. Kıyafetimiz, yaşam şeklimiz, gülüşümüz, kokumuz, sesimiz, ayakkabımız, yürüyüşümüz, makyajımız yetmezmiş gibi şimdi bir de sigara çıktı.
Hâsılı biz kadınlar olarak aslında bunların hiçbirini önemsemiyoruz. Sizin ne düşündüğünüz aslında bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Ama sahip olduğunuz o korunaklı yerlerden, bize yaptığınız müdahalelerin hepsi yaşamlarımızın ortasına birer bomba gibi düşüyor. Pek tabii sizin bu fikirleriniz, bir tacizcinin savunma metninde bir madde olabiliyor veya eşine şiddet uygulayan bir erkek bunu bahane olarak sürebiliyor. Biz elbet bütün bunlarla olan mücadelemizde nihai kazanan olacağız ama sizler en azından özür dilemek zorunda kalacağınız başka fikirler üretmeyin.
Yorum Ekle