Her ne kadar bu ağabeyin yaptıklarından dolayı evde kalıp kurudukları zannedilse de, bir direnişin baş aktörleridir onlar.
Her ne kadar bu ağabeyin yaptıklarından dolayı evde kalıp kurudukları zannedilse de, bir direnişin baş aktörleridir onlar.
Ben, rahatça büyümüş bir kız çocuğu, kocasının darlamadığı, bu yüzden kendini özgür hisseden bir kadın olarak bir anda patriyarkanın ortasında buluverdim kendimi. Babam “Bu benim oğlum” diyordu...
Her şey bir kerede iyileşmeyecek. Öyle emek emek mücadeleyle inşa edilecek. İlk olarak önümüzdeki ikinci tura emek vermekle ilgili, sonrasında da tüm sonuçları kucaklayarak bizi şimdi daha da zorlu bir mücadele bekliyor.
Kutsallık atfedilerek göklere çıkarılan anneler, kadınlığın zorunlu ve doğal bir sonucu olduğu dayatmasıyla bütün bu yolculuk boyunca yalnız kalmaya mahkûm ediliyor. O zaman nedir benim anneliği hür irademle seçmemin...
Bu blogu çok sevdim. Özellikle de bu yazıyı. Çok teşekkürler, elinize sağlık.
Yazının amacı ne anlamadım. Diğerlerine tamam anlıyorum her ne kadar direniş diye romantize etmesem de, ama en son örneğiniz niye orda? Şarkılar söyleyip aşıklarını evin altına toplamak mı bize örnek göstediğiniz?
yazının amacı ne bir hikayeyi ya da hikayenin karakterini romantize etmek ne de rol model anlamında örneklik sunmaktır. Gündeliğin içinde zaten var olan ve buradan ekrana yansımış hikayelere dair tabiri caizse popüler olarak kabul edilebilecek bir dille bir başka anlatı oluşturmaktır.