Zannediyordum ki anne olduğum gün ben de büyük bir dönüşüm geçireceğim, artık “sıradan” bir kadın olmayacağım.
Zannediyordum ki anne olduğum gün ben de büyük bir dönüşüm geçireceğim, artık “sıradan” bir kadın olmayacağım.
“Şapka takmamak için direnen, hatta ölen insanlardan baş örtüsü takmak için mücadele eden insanlardan geldiğimiz nokta” yazmış biri, bir başkası ise “İlke ve inkılaplara uygundur,” demiş —güldürdü, yalan yok.
Günümüzde köy the new black olduğu için köye giden insan sayısı da artmaya başladı. Bunun sebebi köyde yapılacak bir işin kalmaması sanırım. Gerçekte köyde işler hiç bitmez ancak o işlerin yapılacağını buyuran...
Küçüklüğü Kuran kurslarında ve sohbet ortamlarında geçmiş biri olarak böyle yerlerde sürüden ayrı olarak var olmanın hiç de kolay olmadığını söylemeliyim.
Harika bir yazı, muhteşem.
Yazının üstünden iki ay geçmiş. Yani biraz daha rahatlamışsınızdır şimdi. Ben de o yollardan geçtim, derdinizi çok çok iyi anlıyorum. Bizler kedi olmadığımız, insan olduğumuz gibi, her şeyi, anneliği de dahil, içgüdüsel olarak değil öğrenerek yapıyoruz ve yaşıyoruz. Bunu hep hatırlayın. Şimdi bir rampa çıkıyorsunuz, birkaç ay sonra rampanın tepesinde durup, vitesi boşa alabileceksiniz. Her şey biraz dha kolay ve zevkli olacak. Sevgiler…
Artık genç kızlara o bahsettiğiniz yalanları anlatan kadınların devri bitti. Ben de kimseden utanmadan, kendi günlüğüne ablam için gizlice “Görür görmez seveceksin dediler, kukla gibi bir şeydi, nasıl büyüteceğim bilemedim” diye yazabilen annem sayesinde uyandım bu duruma. “Herkesin yaşaması gereken bir durum benceeee”nin de mantıksızlığına inanıyorum. Gerçek (!) kadın ve anne olmak değil, istediği şeyi yapıp onun mutluluğunu yaşayan kadın vardır. Korkmadan ve dürüstçe yazdığınız yazınız için teşekkürler, yavrunuzla olan yolculuğunuzda şans, sabır ve bol gülücükler dilerim.