Zannediyordum ki anne olduğum gün ben de büyük bir dönüşüm geçireceğim, artık “sıradan” bir kadın olmayacağım.
Zannediyordum ki anne olduğum gün ben de büyük bir dönüşüm geçireceğim, artık “sıradan” bir kadın olmayacağım.
İşte artık böyle bir anneliğe, sadece zorunluluklar üzerine kurulu olmayan ve ben doğurmuş olsam bile benden tamamen başka bir insanla yakınlık kurmayı öğrenerek yaşamaya başladığım bir annelikten çok memnunum.
On beş yaşına kadar hiç adet görmemiş bir genç kız olarak defalarca kez ‘gitmek istemiyorum’, ‘korkuyorum’, ‘belki kendi kendine gelir zaten’ diye diye annem ve babamın beni jinekoloğa götürme teklifini reddetmiştim.
Allah’ın emrini dinlemek için uyguladığımız tesettür, cinsel perhiz ve karşı cinsin dikkatini çekmeme, aslında erişkin hayatımızı, beden algımızı oldukça etkileyen, bir sürü duyguyu hiç deneyimlemediğimiz, romantik...
Harika bir yazı, muhteşem.
Yazının üstünden iki ay geçmiş. Yani biraz daha rahatlamışsınızdır şimdi. Ben de o yollardan geçtim, derdinizi çok çok iyi anlıyorum. Bizler kedi olmadığımız, insan olduğumuz gibi, her şeyi, anneliği de dahil, içgüdüsel olarak değil öğrenerek yapıyoruz ve yaşıyoruz. Bunu hep hatırlayın. Şimdi bir rampa çıkıyorsunuz, birkaç ay sonra rampanın tepesinde durup, vitesi boşa alabileceksiniz. Her şey biraz dha kolay ve zevkli olacak. Sevgiler…
Artık genç kızlara o bahsettiğiniz yalanları anlatan kadınların devri bitti. Ben de kimseden utanmadan, kendi günlüğüne ablam için gizlice “Görür görmez seveceksin dediler, kukla gibi bir şeydi, nasıl büyüteceğim bilemedim” diye yazabilen annem sayesinde uyandım bu duruma. “Herkesin yaşaması gereken bir durum benceeee”nin de mantıksızlığına inanıyorum. Gerçek (!) kadın ve anne olmak değil, istediği şeyi yapıp onun mutluluğunu yaşayan kadın vardır. Korkmadan ve dürüstçe yazdığınız yazınız için teşekkürler, yavrunuzla olan yolculuğunuzda şans, sabır ve bol gülücükler dilerim.