REÇEL

Havuza Girmek mi, Halı Yıkamak mı?

Yazar: Esma Vatan
Görsel: Addams Family Values *

2000’lerden bir yaz… Yavaş yavaş başımı örtmeye başladığım zamanlardayız, ama regl oldum mu hatırlayamıyorum bile, o yüzden tarihi de kesin bilmiyorum. Ailem, bir Eyüp Camii ziyaretinden dönerken bana tesettürü öğreneyim diye pembe bir başörtü almış. “Bunu çok beğendik, sen pembe seviyorsun diye sana aldık, artık takarsın…” 

O zamanlar her yaz, teyzelerimin kızları ile anneanne evine gidiyoruz. Orta Anadolu’da denizden falan uzak bir yer aslında… On beş gün orada, televizyonsuz bir evde yaşları birbirine yakın yedi çocuğun beraber kalması. Bol kavga, kıskançlık, özendirme ve rekabetle dolu… Dışarıda oynamak eğlenceli aslında, o küçük semtin çarşısına gitmek de heyecan ve keşif dolu… Çünkü İstanbul’da tek başımıza o kadar rahat gezemeyiz. Ben de yer yer bandana ile yer yer başörtü ile bazen saçlarım açık dışarıda oynuyorum, bisiklete biniyorum. Çevrede benim gibi bir kişi daha yok… 

Bu çok sıcak ve sıkıcı günlerde, nispeten paralı bölge halkının lüks eğlencesi otellerin havuzuna gitmek. Otellerin havuzu karma, o yüzden aslında daha çok erkek çocuklar ve aile bireyleri gidiyor, götürülüyor, eğlendiriliyor. Erkekler gidiyor, kadınlar evde oturuyor. Bir gün teyzem kızlarını alıp götürmeye karar veriyor havuza. Yanlarına erkek kardeşlerimi de alacaklar… Peki ben? Ben gidemem. Ben de yüzmeyi çok merak ediyorum, ama gidemem. Anneme ısrar ediyorum, “Ben de erkek kardeşim gibi şort giyip gitsem olmaz mı? Hem belki üstüme tişört de giyerim, bir şey demezler?” Art arda sürekli çözümler önermeme dayanamayan annem, topu babama atıyor. Bir ümit telefonla arayıp soruyorum, “Hayır kızım gidemezsin, o kıyafetler çok açık…”  

Tam da doğum günümde, kuzenlerim ve kardeşim neşeyle çantalarını, mayolarını, güneş kremlerini, havlularını hazırlayarak evden ayrılıyorlar. Bir tek ben kalıyorum. Kapıyı çekip çıktıkları andan itibaren hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. “Neden beni düşünmedi hiç kimse?” Annem yanıma geliyor, teselli etmeye çalışıyor. “Gel sana doğum günü hediyesi alalım,” diyor. Çarşıdaki spor mağazaların birinden uzun kollu bir tişört -kış sezonundan kalan- ve pantolon alıyor. Yandaki pastaneden de beş top dondurma… Eve dönünce bahçede beraber halı yıkıyoruz. Köpükler, sular, hortumlar…  “Üzülme” diyor, “Bak onların gireceği havuzda da buradaki kadar su var, onlar da yüzme bilmiyor.”


*: Addams Family Values, yönetmen Barry Sonnenfeld (Paramount Pictures, Kasım 1993), 24:32-25:25. https://www.imdb.com/title/tt0106220/ 

Konuk Yazar

1 Yorum