“Başlarını böyle sıkıca kapatmayı biliyorlar, ama otobüste kalkalım bir yaşlıya, hamileye yer verelim yok!”
“Başlarını böyle sıkıca kapatmayı biliyorlar, ama otobüste kalkalım bir yaşlıya, hamileye yer verelim yok!”
İşte artık böyle bir anneliğe, sadece zorunluluklar üzerine kurulu olmayan ve ben doğurmuş olsam bile benden tamamen başka bir insanla yakınlık kurmayı öğrenerek yaşamaya başladığım bir annelikten çok memnunum.
On beş yaşına kadar hiç adet görmemiş bir genç kız olarak defalarca kez ‘gitmek istemiyorum’, ‘korkuyorum’, ‘belki kendi kendine gelir zaten’ diye diye annem ve babamın beni jinekoloğa götürme teklifini reddetmiştim.
Allah’ın emrini dinlemek için uyguladığımız tesettür, cinsel perhiz ve karşı cinsin dikkatini çekmeme, aslında erişkin hayatımızı, beden algımızı oldukça etkileyen, bir sürü duyguyu hiç deneyimlemediğimiz, romantik...
güzel vurgu.
benim anlayamadığım nokta ise şu: bu cahillikte ısrarcı olma konformizmi karşısında başı örtülü kadınlardan beklenen kusursuz meleklik. bu iki pozisyon arasındaki muhteşem ve bayağı yoğun fütursuzluk.
allah insanı self-körlükten korusun.
Demekki muslumanin ” benim dinim bana, kime ne” deme hakki yok ve bir yerde bu guzel bir sey. Bu sekilde teblig bilincimiz, temsil hassasiyetimiz hep uyanik kalir. Daha iyi bir insan olmak icin motive oluruz. Ama irsad derdimiz olmazsa ki bence bu cok vahim; alinganlik, bireycilik populizmi ve yalnizlik bizi birakmiyacak gozukuyor.
Aynı durum benim de başıma geldi fakat mevzu metroda gençler yaşı büyük olanlara yer vermiyordan açıldı.Bir süre sonra rahatsız bile olsam ayağa kalktım.İnsanlara diyemiyorsunuz tabiki belimde fıtık var bacaklarımda kasılma var ayakta fazla duramiyorum diye.Genç görsünler veya başı örtülü her türlü aynı muamele.Yalnız erkekler bu duruma bayanlardan daha kayıtsız. Benim başımdan geçen mevzuda o sözleri sarfeden kişi orta yaşlı bir erkekti fakat kadınlar daha çok yer veriyorlar onu fark ettimZihinlerdeki bu ayrımcılığı çözmek hic kolay değil dile kolay 1945 ten itibaren yozlaşmanın halk tabanına yayıldığı kanısındayım.Ve bende bir zamanlar üniversite için başını açmış o sıkışmış zihniyetin içindeki insanlarla haşır neşir olmuş sonra tekrardan örtünüp o çevrenin bakışlarını gözlemlemiş biri olarak şunu diyebilirim gaflet dediğimiz şey cehaletten bile ileri bir kavram gaflet içinde bulunan insanlar bu şekilde bakıyorlar İslama veya başı örtülülere.Malum bu dinin tek savunucuları biziz ya.İnanın bende açıkken bile bir acaip baktığımı farkettim örtülü arkadaşlarıma çok acınası bir gaflet sonu delalete varan. Dipnot: Şu an ayağa kalkmiyorum çok yaşlı biri olmadıkça. Herkes istediğini düşünebilir diyorum kimse kusura bakmasın.
Yazıda bahsi geçen teyze ve türevleri için zaten bir övünç kaynağıdır, üstünlüğünün göstergesidir, dindarı ya da başörtülüyü tanımamak ona olabildiğince cahil kalmak. O çok gezip görmüş olmakla övündüğü medeni ülkelerde ise bu cehaletinin ona buradaki primi vermeyeceğinin farkında değil üstelik. Katmerli cahillik.
Güzel bir şarkıda şöyle deniyordu böyleleri için: Akvaryumunda sana başarılar.