Mahsa Zhina Amini’nin Ardından

Güzel kızlarımızın kulaklarının küpesi, bu vatanın yaralı bedeninden akan kan damlalarıdır. [Mansoure Dehghani, görselin sanatçısı] 

Mahsa Zhina Amini, İran’da saçları göründüğü için katledildi. Yirmi iki yaşındaydı. Kıyafeti ve saçları ahlak polisi tarafından uygun bulunmadı. Göz altına alınırken dövüldü ve komaya girdi. Öldü. Kendisinden geriye kalanlar arasında kanlar içindeki yaralı yüzü ve kulağının fotoğrafı vardı. 

Hafızamız ve şahit olduklarımız günbegün içimizi kemiriyor. 2015’te Ferhunde Melikzade’yi yakan topluluktan, Mahsa Amini’yi katleden polise etrafımızı saran duvarların gayet farkındayız. Bugün İranlı kadınlarınkiyle birlikte dünyadaki tüm kadınların öfkesi bizim de içimizde alev alev yanıyor.  

Bir yanda “Saçlarımızın ve ziynetimizin hesabını ahlak polislerine vermeyiz” diye haykırıyoruz. Çünkü ahlak polisinin maddesel varlığını hayal etmek bizler için zor değil. Başörtüsüne devam etmeyen arkadaşlarımızın duygular, aile bağları ve sorumluluklar ve yargılayan nazarlar ile sarmalanmış mücadelesi her daim gözlerimizin önünde! Öte yandan, başörtü takmayı seçmemize yönelen eleştiriler etrafımızdaki duvarları bir kat daha kalınlaştırmaktan öteye gidemediği gibi, bir hayat kurgusu adına kadınların ne kolay kurban edildiğini de açığa çıkarıyor. Bu tavrın, kendi kurallarını ilk olarak kadınlara uygulamak isteyen patriyarkadan çok da uzakta olmadığının farkındayız.  

Dindarlığın en çok kadınların bedeni ve cinselliğini denetleyip, düzenlediği kurallar olarak yaşandığı bir toplumsal iklimde, inancımıza uyarak sürdürmeye çalıştığımız hayatımızın ve başka kadınların iradesini tanıdığımız mücadelemizin sonuna kadar arkasındayız. Hep beraber yürüyebileceğimiz bir hayatın hayaline de devam edeceğiz.