Konuk Yazar: Yasemin D.
Talibim olur musun görüşmeleri -1
…bu defa da bir hocamın evine davetliyim talibimle tanıştırılmak için. Talibim derken ne ben ona talibim ne o bana. Buluşma o nedenle “Talibim olur musun ?” buluşması gibi… Kısa bir tanıştırılma sonrası baş başa bırakıldığım tabilim olur mu, üçlü koltuğun tam ortasına bir tahta oturmuş gibi kurulmuş, tek eli dizinde, dimdik bir şekilde oturuyor. Gözleri duvara bakıyor. Oturuştaki ihtişam beni biraz ürkütse de az sonraki duyacaklarımdan habersiz sakinim.
İri yarı, yüzü oldukça güzel, aşırı ciddi durmalıyım diye kasan birisi. Konuşmaya kendisini tanıtmaya başlayan talibim olur mu, duvara bakarak konuşuyor, ben şaşkın. Karşısında bir kişi varken ve sözleri ona hitaben söylenirken insan neden duvara karşı konuşur? Aklıma anaokulunda yaramazlık yapan öğrencilerime bir dakika duvara bakma cezası verişim geliyor. Çocukluktan kalmış bir durum olabilir belki de. Belki de kimse dinlemiyorsa ‘duvara konuşmak’ alışkanlık olmuş olabilir… İç sesimi bir kenara koyarak dinlemeye başlıyorum beyefendiyi.
-Ben öncelikle işimle ilgileniyorum. Şehir dışı gezilerim çok oluyor. O nedenle çocuklarımla (çocuk-la-RIM-la ) ilgilenecek bir kadın,benim için öncelikle önemli.
Hemen lafa âni bir giriş yapıyorum:
-Çocuklarınız mı var?!
Duvara çevrilmiş gözleri ile “Hayır tabii ki geri zekâlı “ der gibi bana dik dik bakıyor.
-İleride olacak çocuklarıma demek istemiştim.
İlerideki çocukların kadınla bir alakası yokmuş, dokuz ay o kadın karnında taşımamış, analık duygusu ile doğurmamış gibi çocuklarım diyordu hâlâ. İyiki ileride taşıyacağı spermim diye başlamadı. “Spermlerim benim içim çok önemli. Onları ziyan etmeden taşıyacak bir yumurtalık arıyorum” demedi şükür. Konuşma ilerledikçe kendimi Alice Harikalar Diyarında gibi hissediyorum. Şaka gibi her şey.
Sözlerine devam ediyor talibim olur mu:
-Temizlik konusunda oldukça hassasım. Temizlik anlayışı olan bir kadın olmalı. İtaatkâr bir kadın olmalı. Her şeyi bana danışarak yapmalı. 1tl lik bir şey almak istese bile benden izin almalı.
Yine lafa âni bir dalış yapıyorum:
-Pardon! 1tl lik derken 1tl’yi mi kastediyorsunuz yoksa mesela 300tl’lik bir şey alıyorum haberiniz olsun anlamında mı söylediniz?
Adamın yüzü sinirli bir ifade alıyor ve gergin bir ses tonu ile duvardan gözlerini bana çevirerek:
-Hayır! Bildiğiniz 1tl için benden izin almasını isterim. Bunun gerekli olduğunu düşünüyorum.
-Gereklilik nedenini açıklayabilir misiniz biraz?
-Gerekli çünkü evin reisi olan erkeğin her şeyden haberi olmalı. 1tl’den bile. Bilmediği haberinin olmadığı hiçbir şey olamaz!
Derin bir nefes alıp hayır derin iki hatta üç nefes alıyorum çünkü ancak nefesim yeter anlatmak istediklerime ve başlıyorum konuşmaya:
– Müsaade ederseniz ben biraz konuşmak istiyorum. İletişimin ilk başlangıcı göz temasıdır. Neden bu konuşmaları gözlerime bakarak yapmadığınızı başta merak ettim fakat konuşmanın içeriğinin bunlar olduğunu bilsem ben de gözlerime bakarak konuşmaya cesaret edemezdim! Bence de duvara konuşmak gayet uygun olmuş. “Bir kadın olmalı, şöyle bir kadın istiyorum” dediğiniz kişi hayatınızı paylaşmak istediğiniz eş adayı. Onunla işe alacağınız bir asistan bir hizmetli ile görüşme yapar gibi konuşamazsınız! “Çocuklarıma bakacak” ifadesi hepten saçma. ‘Çocuklarımıza’ ifadesini kullanamayacak kadar bencil biri iseniz çocuğunuzun olmaması daha sağlıklı bence! 1tl meselesine gelince, ben 100tl harcarken bile kimseden müsaade isteyemem. Siz cepteki 1tl’nin de o 1tl’yi cebine koyan kadının özgürlüğü de bana ait diyorsunuz. Ben bunları asla kabul edemem. Siz bir eş değil bir hizmetli bir köle arıyorsunuz kendinize. Yüzüne bakmadığınız bir kişiye istekler sıralayıp bir de bir ömür boyu sizinle yaşamasını istiyorsunuz. Ne kadar sağlıklı bir durum bu sizce?
Adam gözlerini bu defa yüzümden bir saniye bile çekmeden beni izledi ve dinledi. Şaşkın bir o kadar da gergin görünüyordu.O sinirle ayağa kalktım ve:
“İyi akşamlar dilerim. İletişim kurallarını çalışmanızı, kadınlar ile bol bol vakit geçirmenizi, burada konuştuğunuz sözlerinizi derinlemesine düşünmenizi ve bir psikologdan destek almanızı tavsiye ederim.” dedim ve odadan çıktım. Kadını zihninde bir köle ile eşleştiren erkekten sadece bir tanesi ile tanışmadım sadece görüşmüş de oldum.
Aradan geçen birkaç günün sonrası bu kişi tekrar görüşmek istediğini iletmişti. Belki 1tl’yi 2tl olarak düzeltmek isteyebilir. Talibim olur musun diye başlayan görüşme için bana söylenecek tek söz kalmıştı, “Kurban olayım canım sen bana talip olma…”
Bu nasıl güzel bir anlatım, ne harikulade benzetmeler. Uzun zamandan sonra ilk defa bir yazıyı kahkahayla okudum. Kaleminize ve bir de ağzınıza sağlık tabii.
tamamen katiliyorum: “ne harika benzetmeler”:) ben de okurken ara ara kahkalarima engel olamadim. ne güzel yazmissiniz. Esim okurken bu kadar neselendigimi görünce, sen yine marmelat mi okuyosun diye sordu:)) iyi ki varsin be recel-blog. ne hossunuz kizlar yaa.. ne güzel böyle yazilarda bulusmak.. seviyorum ben sizi.. yada bizi:)
Hem gülünecek, hem ağlanacak yazı olmuş bu. Maruz kaldığınız şeyler gerçekten şaka gibi.
Gercek ten cok guldum, Allah ta sizi guldursun.. Boyle taliblerden de uzak durun.. Daha dogrusu onlar sizden uzak olsunlar..
Bir çırpıda okudum, bir trajikomediyi gerçekten güzel ifade etmişsiniz. Bu arkadaş yine içi dışı bir versiyondanmış. Vahim olan husus şu ki muhafazakar erkeklerin çoğunluğu bu görüşleri benimsiyor (farklı derecelerde elbette) ancak genlerine işlemiş durumda ve malesef öyle beyler var ki bundan kendilerinin bile haberi yok
ben de biraz araci kismisinin bakis acisi ile yazayim, kendim bir blind date le esimle tanistim, fena da gecmemisti. oradan aldigim gazla herhalde birsuru kisiye aracilik yapmaya calistim, 3 tane cifte de vesile oldugum icin bir miktar basarili sayabilirim kendimi herhalde :)
ama benim hanim kizlarda rahatsiz oldugum bir sey var, tamam karsina cikan erkek cidden garip biri ama bu kadar tepki gosterilmesi bana mantikli gelmiyor. yani ne oluyor birisiyle yarim saat oturup bir seyler konusunca? olmuyorsa lafini soyler hayir dersin. kizlar oyle bir havaya giriyor ki, begenmediginde bana nasil bu kisiyi layik gorursun vs asiri alinganlik sergiliyorlar. sonucta kisilerin normal hayattaki halleri ile kadinlara karsi davranislari farkli olabiliyor, araci kisi bilmiyor olabilir. sokakta orada burada kimseyle oturup cay icip iki kelam etmiyor mu kimse? neden bu kadar tepki anlamakta zorlaniyorum cidden.
Asiye hanim size kesinlikle katılıyorum. Ortalik bunlarla dolu zaten. Dolayısıyla bu kardesimiz sansliymis zira adam zihniyetini acikca ifade etmis, ne istedigini biliyor ve bunu durustce ifade ediyor. Evet, tabi diyerek sizin istediğiniz biriymis gibi görünüyor cogu veya bunlara kafa bile yormamis. Evlenince ortaya çıkıyor. O sebeple bırakın once o anlatsin da size göre -mis gibi yapamasin.
Verilmiş sadakanız varmış. Adamın açık sözlülüğü resmen kotarmış olayı.
Ben hic gülemedim. Boyle insankar oldugu gercegi son derece rahatsiz etti beni ve bunlara es olmayi kabul etnek zorunda olabilecek kadinlarin olabilirligi de malesef fazla…