Konuk Yazar: Tenaquz
Dün gece kızım tacize uğradı. O henüz 10 yaşında.
Bir alışveriş merkezinin mağazalarından birindeydik. Yanıma gelip “Şu adam benim popomu elledi!” dedi. O an gözüm karardı sanırım çünkü bambaşka biriydim. Kendim çocukluğumdan itibaren kendimi korumayı öğrenene kadar pek çok taciz yaşamıştım. Ama bir anne olarak ilk defa böyle bir olay yaşıyorum, yaşıyordum.
Kızım durumu haber verince bir anda, hatırladığım ilk taciz edilişim gözümün önüne geldi. 4 yaşlarında olmalıyım. Bir odadayım. Yabancı bir oda. Dedemin bir arkadaşı karşımda. Üstünde sadece kilotu var. Beni yatırıyor. Gerisini hatırlamıyorum. Sonrasında yine bir odadayım. Annem yengem ve teyzeme olayı anlatıyorum. Beni dinliyorlar. Fakat hiçbir şey yapmıyorlar. Olayı unuttum sonrasında. Hep rüya olduğunu sandım. Genç kız olunca anneme “Bir şeyler hatırlıyorum ama rüya mı gerçek mi ayırt edemiyorum. Böyle bir şey yaşandı mı?” diye olayı sordum. Hayır rüya değildi. Gerçekti. Fakat ben çocukken kimse hiç bir şey yapmamış, o adam çevremde dolanmaya devam etmişti. Neyse ki yeni bir taciz yaşanmadan.
Kızım gelip durumu anlatınca “Ben annem gibi olmayacağım.” düşüncesi aklıma gelen ilk şey oldu. “Kızım burada tacize karşı susulmaması gerektiğini öğrenecek.”
Taciz hatıralarımın travmatik etki bırakmadığını düşünüyordum. Halbuki öyle değilmiş. Adama herkesin duyabileceği şekilde hitap ettiğimde aslında kızımın tacizcisine mi, kendi tacizcilerime mi, yoksa hemen her gün karşıma çıkan istismar, kadın cinayeti ve tecavüzlerindeki tacizcilere, sapkınlara, suçlulara mı hitap ettim bilmiyorum.
Sesimin ayarı kaçmıştı. Tüm mağazanın duyabileceği şekilde ama konuşarak “Beyefendi kızım sizin hakkınızda güzel olmayan şeyler söylüyor.” dedim.
Bunun üzerine adam hemen ve şaşkınlığa uğramaksızın “Yanlış bir şey yaptıysam özür dilerim.” dedi. “Eğer dokunduysam bilerek dokunmamışımdır sadece elim değmiştir.” Halbuki ben adama kızımı taciz etmişsiniz bile dememiştim henüz. Üst üste ve defalarca özür dileyip “Bir şey varsa yanlışlıkla olmuştur kastım yoktur.” dedi adam. “Affedin.”
Bunun üzerine kamera kayıtlarını izleyeceğimi söyledim. Eğer bir yanlış anlaşılma varsa benim daha fazla özür dileyeceğimi söyledim. Kendisinin 40 yasında olduğunu bilinçli bir davranışın söz konusu olmadığını, kendisini böyle bir duruma düşürmememi, oturup kamera kayıtlarını bile izlemenin büyük bir suçlama olacağını söyledi.
Prosedüre göre (burada prosedürün içine tüküreyim demek istiyorum, siz bipleyebilirsiniz) bizim gidip güvenlik çağırmamız gerekiyormuş. Güvenlik fizanda. Onları getirene kadar adam kaçar, ki nitekim kaçtı.
Kardeşime güvenlik çağırmasını söyledim ve tacizci “Ben bu durumda kalamam.” deyip mağazadan çıkmaya yeltendi. Hızlı adımlarla mağazadan çıkarken arkasından tüm mağazadaki herkesin duyabileceği şekilde 3 kez bağırdım; “Bu adamı durdurabilecek yürekli birileri var mı?” Yoktu. Adam kaçtı.
Sonrasında mağaza sorumlusu beni sakinleştirmek ve hem de kamera görüntülerini incelemek için beni odaya alırken reyon görevlisi bir erkeğin yanındakilere; “Ya adam haklıysa!” dediğini duydum. “Ya adam haklıysa!?” Soru bu. 40 yasındaki bir tacizci için sorulan soru bu. “Ya çocuk haklıysa?!” değil.
Kamera görüntüleri net. Taciz gerçek!
Karakola gittik. Şikayetçi olduk (Hikayenin bu kısmında da anlatılacak şeyler var ama belki başka zaman). Kızımla görüşmek için bir avukat geliyor. Görüşmeden çıkınca avukatın beti benzi atmış. “Sadece benim şahit olduğum aynı alışveriş merkezinde dördüncü aynı eşkalle taciz vakası.” diyor. “Bu adamı artık yakalamamız lazım. İçeri tıkmamız lazım. Belli ki iş edinmiş”.
Bu avukata rastlamayan başka şikayetlerin de olabileceğini düşünüyorum. Karakolda sonuçlanmayan tacizlerin de olabileceğini ayrıca veya çocuğun maruz kaldığı olayı ailesine söyleyemediği vakaların da varlığını hesap ediyorum.
Onlarca çocuk aynı alışveriş merkezinde aynı adam tarafından tacize uğramış olabilir.
Aklıma seslenişim geliyor; “Şu adamı durdurabilecek yürekli birileri var mı?”
Yoktu. Çünkü insanlar “Ya adam haklıysa!?” sorusunu sormakla meşguldü.
Ben de bu konuda tacız olsun ya da sıddet olsun cocugun benımle konusabılmesı ıcın ona yalan soyledıgını bılsem bıle ınanmıs gıbı yaparım. Mesela o gun okuldan çıkıp yakındakı bır postaya posta kartı atmaya gıttıler ben kısa bır posta gezısı olduğunu bılıyordum okuldan cık postayı at ve don. Ama Yusuf okuldan çıkınca oyle mutluydu kı anne bugun ormana gıttık böcek yakaladık (bunlar hep aılece ormana çıkıp yaptığım seyler) oyle olmadık seyler yaptıklarını anlattı kı ben de onu hıc bozmadım. Ne olursa olsun ona ınandıgımı ılerıde bır sorun olursa ona yıne ınanacagımı bılmesını ıstıyorum. Ozellıkle Avrupa ulkelerı böyle haberlerı gızler cok duymazsınız ama ısvıcredekı evımızın yakınındakı bır kreş, kreş ogretmenı orman gezısınde çocukları tacız ettıgı ıcın kapatılmıştı. Sadece tacız degıl ogretmenler çocuklara sıddet uygulayıp annenize soylemeyın d ıyorlar çocuklar d azaten annem ınanmayacak dıye annelerine söylemeye cesaret edemiyorlar…
bu adami sosyal medya uzerinden ifsa etme zamani gelmis de geciyor bile..gecmis olsun.
kesinlikle katiliyorum hatta alisveris merkezini bile paylasmaniz iyi olur. sonucta onlar bir tebdir almiyorsa almak istemiyorsa biz kendi tedbirimizi kendimiz alalim di mi ama…en azindan kimse gitmezse ellerinden geleni yapmak zorunda kalirlar elimizden birsey gelmiyor demek yerine…
Öncelikle çok geçmiş olsun diliyorum. Yazdıklarınızı okurken kendim yaşamış gibi gerildim. Öyle bir toplumda yaşıyoruz ki artık taciz olayları çok normal görülüyor,suçlu taciz edilen oluyor, bunlara şahitlik eden birçok izleyici ise bırakın karışmayı başım ağrımasın diye oradan kaçıyor.
Hepimizin başına benzer olaylar geliyor, gelmeyen var mı bilemiyorum. Ama bu konuda acilen bir şey yapılması gerekli olduğunu biliyorum.
Bu tacize uğrayanlara yönelik bilinçlendirme toplantıları mı olur, psikolojik destek mi olur onu da bilemiyorum. Ama Polis departmanlarında bununla alakalı bir birim açılması gerektiğini çok iyi biliyorum! Çünkü birisi tarafından tacize uğradığında (sözsel ya da başka türlü) sussan da bağırsan da sonuç pek değişmiyor gibi geliyor. Öyle bir ‘prosedür’ sistemimiz var ki seni tacizcinle karşı karşıya getiriyor,olayların üstünden birlikte geçiyorsunuz,adamın yüzü hafızanıza kazınıyor ki yıllarca etkisinden çıkamayasınız.(birebir yaşanmıştır)
Sizi en çok üzen de tacize uğramanız falan değil, o esnada oradan gecen sizi duyan ama aldırış etmeyen,eğer ucu kendisine dokunuyorsa ‘biz bunun için mi bekliyoruz kardeşim’ homurtusunu yapan,belki kendi başına da aynı olay gelmiş ama sana edepsiz gözüyle bakan ve hepsinden ote sizinde anlattığınız ‘ya adam haklıysa’ diyebilen insancıklar..
Belki bu dünyada sadece tacizcimi şikayet edip onun hakkında yaptırım talep edebileceğim ama asıl dünyada bütün bu insancıklardan bunların hesabını soracağım asıl..
Off çok üzüldüm. Ama kızınız için ne mutlu ki ona inanan ve yalnız bırakmayan bir annesi var.
çok geçmiş olsun :(
maalesef işte atıp tutmaya gelince mangalda kül bırakmayan insanlar yürekleri olmadığı için aslında ya adam haklıysa diye soruyor..
Böyle durumlarda AVM, mağaza, çalışan adı vermekten çekinilmemeli. Madem öyle işte böyle.
Bu sapık adıyla soyadıyla ve AVM’deki taciz görüntüsü ile ifşa edilmeli! En kısa zamanda!
Ayrıca, “ya adam haklıysa” diyen her “baba” ya da baba adayının Allah belasını versin diyorum!
hangi alisveris merkezinde yasandi bu durum? paylasirsaniz biz de ona gore davranalim.
cok gecmis olsun, umarim kiziniz bu olayi bir ruya gibi hatirlar.
Çok üzücü va vahim bir durum gerçekten. Çocuk için unutması zor travmatik bir hatıra. Belki ileriki yaşlarda güven sorunları yaşamasına neden olacak. Belki henüz ahlak kavramları oturmadıysa şimdi bir tepki vermemiş olabilir ve neyin ne olduğunu ayırt ettiğinde çok şiddetli bir yansıması olacak. Pek çok ihtimal var ve hepsi olumsuz ne yazık ki. Annelere ve anne adaylarına bir ricam olacak. Alışveriş merkezlerinde kızınızı oğlunuzu yanınızdan ayırmayın. Sadece kızlar değil erkekler de hedef. Kıyafetlere eşyalara dalan çocuğu başka bir yerde ağlayan sıkılan çok kadın görüyorum ben. Herkesin kendine çıkarması gereken bir pay vardır. Buradan ben de böyle yerlerde yalnız veya yanında orantısız yaşta biri olduğunda daha dikkat etmem gerektiğini anlamış bulunmaktayım.
Avm adını verin lütfen lütfen
Bence mağaza ve avm adı verilmeli eşkali tarif edilmeli sosyal medya da yayılmalı
[…] Yazının tamamı için Reçel Blog’a devam edin […]
Kesinlikle avm adı, çalışanı, semt vs ifşa edilmeli. En acilinden.
AVM adı verin lütfen ve mağaza ismi. Bu çok etkili olacaktır.
Şehir ve AVM. adı verilmeli .
AVM adını paylaşın,hukuki işlem sonuç vermese bile bu AVM yi harekete geçirecektir.
Yazıyı okuyunca önce adamı kimsenin durdurmamasına, yakalanamamasına hayıflandım, üzüldüm,sinirlendim .Bir süre sonra onun etkisi geçtiğinde diğer alternatifi düşündüm. Yani mağazadan ‘yürekli’ birinin çıkıp adamı kolundan tutup “sen şurda dur bakalım bir” dediğini, yada güvenliğin yakınlarda bir yerlerde olduğunu. Her neyse. Netice itibariyle bir şekilde yakalandığını ve kamera kaydıyla beraber polise götürülebildiğini düşündüm. Ne olurdu? Yüksek ihtimalle komik bir ceza verilip geçiştiriliverirdi . Ülkemizde tecavüz vakalarında bile verilen cezalara dayanarak söylüyorum. Üzülerek hatta kahrolarak söylüyorum.’eee ne yapalım o zaman şikayet etmeyelim mi ,peşine düşmeyelim mi?’ gibi bir sonuç çıkmasın lütfen. Sadece burda her iki durumuda kendimce düşündüğümde neresinden tutsam hep elimde kaldı . Bir türlü “bu adamın hakkı şudur,bu cezada ona verilir” diyemiyorum. Şayet yakalandığında içimize sinecek miktarda bir ceza alacağına inanmıyorum -maalesef- Daha caydırıcı cezalara ihtiyacımız var. Hukuk sistemimiz sağlamasa bile toplum bilincimiz sağlamalı.Bu insanlar internette ifşa edilmeli. Adı soyadı mesleği yüzü gözü ,yaptığı çirkinlik.-tabiki çocuklarımızı koruyarak- Toplum olarak bir tavır takınmalıyız.
resmini cekseydiniz olmaz miydi?
AVM adini vermekten cekinmeyin, ya diger cocuklarin basina da gelirse?
AVM boyle bir reklami istemez kendisi o adamin pesine duserdi
bu yaziyi yazdiginiz cok iyi olmus. magazanin asil o adami tutmasi gerekirdi.
magazanin o adami guvenlige sikayet etmesi gerekirdi
ne demek yanlislikla degmis, yanlislikla magazadaki vazoyu kirsa cocuk bizden parasini istemez miydi magaza? yanlislikla olmayacak hareketlerine dikkat edecek
fotoğrafının kamera kayıtlarından bastırılıp alışveriş merkezi güvenliğine verilmesi ve tekrar geldiğinde alıkonulup hakkında işlem yapılması mümkün olmaz mı?
Facebook üzerinden gelen sorulara cevap vermiştik ama buraya yazmamışız hemen iletiyorum:
Polis kamera kayıtlarını henüz ele geçirmediyse, mağaza kayıtları siler diye endişe ettiği için şimdilik yazmayı tercih etmiyor yazar. Polisin aldığı kesinleşince afişe edeceğiz.
[…] Not: Sözü geçen yazı dün Reçel Blog’da yayınlanmış olup linki şuracıktadır: Ya Adam Haklıysa. […]
Küçük bir kız babası olarak bu yazıyı okuyunca başımdan kaynar sular döküldü ve elim ayağım titredi. Her zaman erkeklerin haklı olduğu bir dünyayı sorgulamanın vakti geldi, geçiyor; aramızda yaşayan böyle insanımsı hayvanlarla savaşmayı, şikayet etmeyi, ortalığı ayağa kaldırmayı hem kendimize hem de masum çocuklarımıza öğrenmeliyiz/öğretmeliyiz. Lütfen bu farkındalığı oluşturmak için çalışalım…
Herşeyden önce çok ama çok geçmiş olsun.
Ne Şehri ne AVM yi ne dükkan adını vermemişsiniz. İp ucu da yok. Bunu bilinçli yaptığınızı varsayıyorum. Aslından garip bir ironi, anlattıklarınızda yakındığınız bir hususun ta kendisi bu. “Haksızlık yapıyor durumda olmamak için pasifistliği tercih etmek”.
Şöyle bir düşünün: buraya yazdınız, insanlar duygunuzu paylaştılar…geçmiş olsun dediler. Eeee sonra. Bu olayın yinelenmemesi için ne yapılmış oldu? Ne karakoldan ne AVM nin “karton” güvenliğinden hiç bir medet umulmayacağını siz de gayet iyi biliyorsunuz. Çare yine bu duyarlılığı paylaşan “sosyal ortam” insanlarında.
Bu gücü kullandığımız oranda bazı şeylerin değişeceğini göreceksiniz.
herhangi bir taciz yüzünden polise gittiğinizde polisin aklındaki ” ya adam haklıysa”, adli tıpta doktorun aklında “ya adam haklıysa”, mahkemeye çıkarsanız avukatınızın aklında ” ya adam haklıysa”, hakimin aklında “ya adam haklıysa”
erkek arkadaşlarıma, kadınların neden sokakta bu kadar gergin olduğunu açıklamak amacıyla başıma gelen olayların bazılarını anlattığımda bir tanesi bana şunu anlattı: bir sebepten ötürü kısa bi süre hapishanede kaldığında orda tanıştığı bir adam hikayesini anlatmış. adam evli ve iki çocuk babası, bir gün iş çıkışı otobüste giderken adamın önündeki kadın birden bağırmaya başlamış ve “sen benim üzerime boşaldın” diye adamı suçlamış. gerçekten de kadının giysisinin üzerinde sperm var. olay karakolda bitiyor ve adamı tutuklu yargılıyorlar. dna testinin sonuçlanması birkaç hafta, onun üzerine bürokrasiyi de ekleyince adamın aklanıp serbest bırakılması 2 aya yakın bir süreyi buluyor. işini kaybetmiş, itibar tabii sıfır, karısı da onun masumiyetine inanmamış sanıyorum.
neyse, arkadaşım bu olayı “bu karı milletinin iftirası hayat söndürüyor, o yüzden herkez tedbirli kadınların laflarına karşı” diye bitirdiğinde benim nutkum tutuldu. otobüste gerçekten birisinin kadının üzerine boşalmış olmasını hiç ama hiç önemsemiyordu, dahası sistemin aksaklıklarını tamamiyle bu çok rahatsız edici şekilde tacize uğramış kadının üzerine yıkıyordu. onun gözünde tacize uğrayan da susmalı, çünkü “ya adam haklıysa”?
haklısınız. o adamların söndürdüğü kadın hayatları kimsenin umrunda değil işte…
şu yazıda edindiğim bir bilgi vardı, yazıyı ve yorumunuzu okuyunca eklemek istedim.
kaynak: http://lilithingunlugu.com/post/133262104535/kad%C4%B1n-beyan%C4%B1-esast%C4%B1r-ne-demek
“Amerikan Adalet Bakanlığı’nın Ulusal Suç Mağdurları Araştırması (2008-2012) verilerine göre, her 100 cinsel saldırı ve tecavüz vakasından yalnızca 40’ı polise bildiriliyor. Bu sayının sadece 10’u bir tutuklamayla sonuçlanıyor. Bu tutuklulukların yalnızca 8’i hakkında bir ceza soruşturması açılıyor. Bu sayıdan sadece 4 kişi ceza alıyor ve bu 4 kişiden sadece 3’ü cezaevine giriyor. Yani kadınların maruz kaldığı tecavüzlerin %97’si cezasız kalıyor.”
yazıdaki görsele de dikkat çekmek isterim…
Okurken maruz kaldıklarımdan, tanıdık olduklarıma bir dolu şeyi düşündüm… Ve kızınızla kurduğunuz ve maruz kaldığı şeyi önce kendine tarif etmesine, sonra size söylemesine imkan veren ilişkiyi, dayanışmayı hayal etmeye çalıştım. İçim açıldı. Bu bir olana itiraz etme, olanla başetme, kızınız ve sizin için ve muhtemelen civardaki birkaç kadın için de bir güçlenme hikayesidir benim için. Her ikinizi de kucaklarım. İtiraz etmeye, birbirimize güç vermeye, mücadeleye devam.
Şunu unutmayalım. Tacizci tipler çok efendi görünümlü , kibar , ve farkedilince yanlış anlaşıldı demesine aldırmayın. Çocuğunuza inanın. Bakın bu konuda en büyük tavsiye çığlık atın. Tacizciyi deşifre edin. Yakınınızda yaşanan böyle olaylara tepki gösterin. Bu konuda bir toplum bilinci yaratmanın ilk aşamasıdır bu….
Bçyle bir olayın yaşandığı sabit ise, ki güvenlik kameraları ve suç duyurusu mevcut, AVM’nin bizim kusursuz sorumluluk dediğimiz sorumluluğu mevcut. Tazminat davası yöneltebilirsiniz. Ayıi zamanda AVM’nin adını vermeniz, yine olayin yaşandığının sabit olmasından dolayı, kanaatimce suç teşkil etmeyecektir. Adli makamlarda olayı takipsiz bırakmayın lütfen. Çok geçmiş olsun.
O güvenlik kameralari anlik izlenmiyormu? Tacizci goruldugu anda guvenlik neden harekete gecip adami yakalamaz? Illa sikayetci mi olmak lazim, belli ki iş edinmiş ve oraya dadanmış.. görüpte müdahele etmeyenlerde suçlu bence…
Yorumlarda bulunulan, İfşa etme davranışının doğru bir davranış olduğunu düşünmüyorum.
Belki evet burada haklısınız, ama internette yazılan bir yazıya inanıp birine direk şuçlu muamelesi yapılacak.
Buna benzer bir durum sizin başınıza gelse? Kötü niyetli birisi, sizin bir resminizi ocu bucu, ya da tacizci tecavuzcu diye paylaşsa yapabileceğimiz bir şey var mı ? Evet dava açarsınız ama çamur at izi kalsın mantığıyla hayatta aklayamazsınız kendinizi.
Hukuken de bir kişi hakkında dava sonuçlanmadan aslında ifşa edilmesi doğru değildir.
Buna benzer olay sizin başınıza gelse? Bakın ‘kızının, karının’ değil sizin. Çocukluğunuzda başınıza bu olay gelse ve başka çocukların da aynı tacizi yaşama ihtimali olsa yerini vermeyecek misiniz? Bir kez de sapıkla değil mağdurla empati kurmayı deneyin. Yaptığınız yorum taciz etme ve tacize uğramayı cinsiyet rollerine atfettiginizin kanıtı ve çok çirkin.
Ben cocukla ya da anne babayla empati kurmayalım demiyorum. 2 cocuk sahibi bir baba olarak benim de başıma gelse aynı tepkiyi ben de verebilirdim.
Ama salim kafayla düşününce doğru olmadığını düşünüyorum. Benzer ifşalarda yapılan işem: hukuki yolların dışına çıkıp birey olarak bizler kişinin cezasını daha ispatlanmadan veriyoruz. Bu da aslında kanunsuz ve hatta karşı tarafdan yapılacak bir hukuki başvuru ile asıl suçlu bizler de olabiliriz.
Sadece çocuk istismarı değil, bir çok benzer vakada aynısı yapılabilir. Dolandırıcı, hırsız vs gibi fotoğraflar ortalarda dolanabilir. Bunları durdurabilir misiniz?
Ben aslında tacizci ile empati yapmıyorum, benzer bir durumda, suçsuz olsanız dahi fotoğrafınız kuyunuzu kazmak isteyen birisi tarafından servis edilse siz ne yapabilirsiniz. Sosyal ağ ile uğraşmanız mümkün mü? Dava açıp da benzer tweetleri kaldırtmanız çok uzun bir süre.
Bence bir paylaşım yapılacaksa yorumsuz video kaydı paylaşılabilir. Yoksa elden ele vesikalık dağıtmak doğru bir davranış değil.
Kamera kaydı ile yaşanan olayın gerçekliği zaten kanıtlanmış, saçma sapan bürokrasi ve toplumun duyarsızlığı yüzünden adam çoktan kaçıp gitmiş Ali Bey, şimdi sorarım size, ifşa etmeyelim diyorsunuz ya aynısı sizin kızınızın oğlunuzun kardeşinizin başına gelse böyle tek taraflı düşünüp sakin kalabilecek miydiniz ?ya da olayı siz yaşasaydınız dava sürecini bekleyelim adam haklı mı leke süremeyelim diyebilecek miydiniz…Ya da tüm bu uzun dava süreçleri yaşanırken güllük gülistanlık hayatınıza kaldığı yerden devam edebilecek miydiniz,kaldı ki birisi böyle bir şeyi yapmaya niyet bile etmeye cesaret edebiliyorsa varsın ömür boyu o leke ile yaşasın hastalıklı beyin. bir çocuk boyle bir şey yaşağıdını söylüyorsa hala acaba mı diye sormak ne kadar doğru.. Artık bu tecavüze uğrayan kadın aranmıştır, babanın vurduğu yerde gül biter zırvalarını bir tarafa bırakıp bu polyannacı tavırlardan sıyrılmak gerek ki bu ahlaksızlar bu kadar rahat davranıp cinsel istismarda bulunmasın…..yakın zamanda bir okul müdürü tam 22 yıl İzmir in bir köyünde görev almış ve durmaksızın 22 KOCA YIL boyunca 7 8 yaş grubuna taciz tecavüz ve cinsel istismarda bulunup tehdit etmiş, bir düşünün sadece orda büyüyen minik yavruları düşünün sonra ifşa edip hatta daha da beterini yapmanın ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz…
Ben cocukla ya da anne babayla empati kurmayalım demiyorum. 2 cocuk sahibi bir baba olarak benim de başıma gelse aynı tepkiyi ben de verebilirdim.
Ama salim kafayla düşününce doğru olmadığını düşünüyorum. Benzer ifşalarda yapılan işem: hukuki yolların dışına çıkıp birey olarak bizler kişinin cezasını daha ispatlanmadan veriyoruz. Bu da aslında kanunsuz ve hatta karşı tarafdan yapılacak bir hukuki başvuru ile asıl suçlu bizler de olabiliriz.
Sadece çocuk istismarı değil, bir çok benzer vakada aynısı yapılabilir. Dolandırıcı, hırsız vs gibi fotoğraflar ortalarda dolanabilir. Bunları durdurabilir misiniz?
Ben aslında tacizci ile empati yapmıyorum, benzer bir durumda, suçsuz olsanız dahi fotoğrafınız kuyunuzu kazmak isteyen birisi tarafından servis edilse siz ne yapabilirsiniz. Sosyal ağ ile uğraşmanız mümkün mü? Dava açıp da benzer tweetleri kaldırtmanız çok uzun bir süre.
Bence bir paylaşım yapılacaksa yorumsuz video kaydı paylaşılabilir. Yoksa elden ele vesikalık dağıtmak doğru bir davranış değil.
Avukatım ve türkiyede yaşadığım için malesef üzülüyorum..liütfen peşini bırakmayın bu işin,yardım gerekirse memnuniyetle yardımcı olmak isterim insanlık namına ve şüphesiz ki bedelsiz..
Kadınlarımız,kızlarımız,evlatlarımız sahipsiz değildir..
Toplu tasimada gozle taciz ve sonrasinda eve kadar takip edilme olayini yasadik 3 hafta once. Taciz uzerine dusundum ne yapilabilir nasil sakinilabilir? Bir yetiskine bununla ilgili egitim verilmeli bir taciz aninda ne yapilmali insan o anda dogru olani dusunemeyebiliyor. Biber gazi spreylerini dusundum kullanmak sucmus diye duydum sonradan. Maalesef ulkemiz fazla kalabalik ve degerler ve kultur catismasi icinde bir nefret ulkesinde yasiyoruz. Kalabaliklar icinde yalniziz, biraz bencillik biraz urkeklik belki metropolun dogasi boyledir ama sonuc olarak kadinlarimoz cocuklar savunmasiz. Her yerde kamera olmasi cok onemli bir de en azindan 2. taciz sucunun cezasi cok agir olmali.
Bu olayın üzerinden 3 yıl geçti. Kızımın atlatması uzun sürdü. Ama şimdi iyi. Olayla ilgili herhangi bir gelişme olmadı. O vakitler olur da dava süreciyle ilgili bir olumsuzluk olur diye avm adı vermemiştim. Fakat hiç ama hiç bir şey yapılmadı. Ve belki biz de yapmamız gerekenleri bilemedik. Açıkçası kızımın yaşadığı duygu durumunu atlatması benim için daha önemli olmuş olabilir. O gunden sonra tüm avm, kalabalık mekan pratigimiz değişti. Yani dışarıyı duzeltemedigimizi görünce daha da korunaklı bir yaşamı tercih etmiş olabiliriz.
Az önce reçelin yeniden facebookta paylaştığını görünce tekrar okudum. Bugün olsaydı ne yapardım? Umarım tekrarı yaşanmaz ama zannederim kimseden medet ummaz adamın boğazına sarılır, doğrudan polisi aratır ya da insanlarin aramasina mecbur bırakırdım. Çiğ çiğ yerdim anlayacağınız :)
Avm adı konusunda da, 3 yılda umarim bir şeyler değişmiştir. Bu sadece o gün bulunduğumuz optimum avm’le ya da koton mağazasıyla ilgili değil aslında. Bu, tacizcilere karşı yeterli refleksi göstermememizle ilgili. Bu zihniyet, avm ötesi bir şey. Sokakta, toplu taşımada, pazarda her yerde karşımıza çıkan bir şey.
Tacizci, en azından karşısında susulmayacagini ve eylemi karsisinda cezalandirilacagina emin olmadan (elbette konu daha derin esasen) da bitmeyecek bir şey.
O gün şunu anlamıştım; tacizi bir kişi yapmıyor arkadaşlar. O taciz eli, susan insanlarin parmaklarını da barındırıyor. Orda olup susan kaç kişi varsa hepsi aslında tacizciyi besliyor, destekliyor ve güç veriyor.
Hepimizin çok daha iyi, güvende, iyilikle kuşatılmış hissettiği günler dileğiyle.
Kızınıza inanmanız ve susmamanızı takdir ediyorum. Kızınızın bu olayı atlatmasına da çok sevindim. Ayrıca “Beyefendi kızım sizin hakkınızda güzel olmayan şeyler söylüyor.” şeklindeki yönteminizi de çok beğendim. Kimseyi suçlamamış ve karşı tarafa kendini savunma hakkı tanımışsınız, üstelik adam farkında olmadan suçunu itiraf bile etmiş! Bu tarz durumlarda insanların susmasının bir sebebi de nasıl yol alacağını bilememesi. Sizin bu tutumunuz bir örnek olabilir ancak ben bir erkeğin öncelikle kendi cinsinden olanla duygudaşlık(empati) kurmasını ve “Ya adam haklıysa.” demesini anlayabiliyorum. Biz kadınız ve kadın olarak tacize/tecavüze uğrama ihtimalimiz, bir erkek tarafından tecavüz iftirasına uğramaktan daha fazla. Ve tecavüz bizim için çok yıkıcı olabiliyor. Fakat olaya bir de erkek açısından bakalım. Bir kadın tarafından tecavüze uğramak onun hayatının gerçekliğinde yok pek ve bir kadın tarafından taciz iftirasına maruz kalmak ise onun için büyük bir tehdit, yıkım demek. Kadına yönelik taciz haberlerini çok duyuyoruz ancak gönül rızasıyla birlikte olduğu erkeğe iftira atan ve o adamın hayatını mahveden kadınları da çok duyuyorum ben. Biz burda kadın kadına sayılırız o yüzden birbirimizi anlayabiliyoruz. Sorunlarımız benzer çünkü. Fakat bir erkek gelip kendi açısından bir şey belirttiğinde onları anlayamıyoruz. Bu da çok normal. Yukarıdaki bir yorumda “bu karı milletinin iftirası hayat söndürüyor, o yüzden herkez tedbirli kadınların laflarına karşı” diye bitirdiğinde benim nutkum tutuldu. otobüste gerçekten birisinin kadının üzerine boşalmış olmasını hiç ama hiç önemsemiyordu, dahası sistemin aksaklıklarını tamamiyle bu çok rahatsız edici şekilde tacize uğramış kadının üzerine yıkıyordu.” ifadeleri bence çok önemli. Biz nasıl kendi güvenliğimizden endişeleniyorsak erkekler de önce kendi güvenliği hakkında endişeleniyor ve kendi açılarından olaya bakıyor. Bir insan önce kendini düşünür. Evladınızı, eşinizi korumak da esasen bir bencilliktir. İnsanın bencilliği çok kötü bir şey de değildir. Hiç tanımadığınız ve karşı cinsten olan birinin hakkını gözetmekse ancak yüksek ahlak durumlarında olabilir ki bu da ancak sağlam bir medeniyetle ve güven duygusuyla olur. Tüm suçluların adaletle yargılanması ve cezasını çekmesi gerekiyor ki toplumdaki kadınlar ve erkekler birbirine güvenebilsin, huzur kaçmasın. Adam kadınlara güvenmiyorsa (demek ki güvenmemesi gereken şeyler yaşamış/duymuş) elbette ki “Ya adam haklıysa.” der. Günlük hayatta bazen gerçekten de yanlış anlaşılmaya müsait şeyler yaşanabiliyor. Böyle bir durumda herkes önce kendini korumak ister.