REÇEL

Qahera Olmak İstemek

Meseleyi çözüme kavuşturmak için Qahera gibi süper güçlerimiz mi olması gerekiyor ?

Yazar: Rumeysa
qa1
Qahera, Deena Mohamed isminde bir kadının çizdiği başörtülü süper kahraman. Şu an, sitesinde toplamda 6 çizime ulaşılabiliyor. Karikatürlerin ne yazık ki sadece İngilizce ve Arapça versiyonları mevcut şu an. Dilim döndüğünce çevirmeye çalıştım zamanında, çalışmadım değil, ama bir türlü karikatürlerin ilk hissini verdirmeyi başaramadım. Kullanılan dil de en az çizimler kadar güçlü çünkü.
Bende ise en çok etki bırakan çizimlerden biri femen çizimi olmuştur. Özellikle de son dönem ortada dönen tartışmaları gördükçe Qahera’nın Femen’e verdiği tepkiyi “kimi” feministlere vermeyi çok ama çok isterdim.
qa2
Bu meseleyi çözüme kavuşturmak için Qahera gibi süper güçlerimiz mi olması gerekiyor bilmiyorum. Senelerdir (sanırım yaklaşık 7 senedir) kendime feminist diyorum. Bana suçlama için feminist dendiğinde ise kendimle gurur duyuyorum, sadece bu kelimeyle bile bazı insanları rahatsız edebiliyor olmak büyük bir güç : ) (İlk süper gücümü buldum mu ne!)
Ama uzun zaman sonra ilk defa bu kimlikle ilgili kendimi başka türlü savunurken buldum etrafta. Çünkü ortaöğretimde başörtüsünde dair SFK’nın yayınladığı metin, üstüne gelen “kimi” yorumlar, hiç beklemediğim facebook arkadaşlarımın bu konuyla ilgili durum güncellemeleri zihnimde üst kuşak paranoyak İslamcıların bizim kuşağa bazı bazı söylediklerini çınlattı: “Onlar sizin yanınızda gibi görünürler, ama aslında değiller”. Yahu ben onlar kim, biz kimiz, siz kimsiniz varoluşsal sorularını bile sormayalı kaç sene oldu, yine nerden çıktı bu işler!
Doğruyu savunduğu sürece, kim olduğu önemsiz, doğrunun yanında duracağım bundan sonra demiştim seneler önce kendi kendime; bir Müslüman da bunu yapmalıydı zaten. O yüzden de kadın mücadelesinden, dünyada çoğunluk olduğu halde gerçek anlamda mağdur olan tek kitle olan kadınların yanında durmaktan beni geride tutacak insanlar daha “analarının karnından doğmadı” (!) Ama “ben de feministim, niye öyle diyorsunuz, aslında homojen değil her grup gibi bu grup da” demekten de dilimde tüy bitti. Göz göre göre, yüzüme karşı benim değerlerime ve inancıma küfreden insanlarla da aynı eyleme gitmek, aynı sloganları atmak kafa karıştırıcı hale gelmeye başladı.
Keşke Qahera olabilsem… O zaman belki bir şeyleri anlatmak çok daha kolay olurdu… Eylemlere de böyle yukarlardan tepelerden gizemli gizemli katılırdım, astığım astık kestiğim kestik : )
Ama Deena Mahomed’in karikatürde dedikleri önemli işte tam bu noktada: “Ben süper güçlerim olduğu için süper kahramanım, onlar süper güçleri olmadığı için…” Mücadele etmekten ne olursa olsun yorulmamak, karşında, yanında kim olursa olsun doğru bildiğini anlatmak en süperinden güç! Arada yorulsak da ne kendimizle ne de dünyayla olan mücadele bitecek, hepimiz Qahera’yız uleyn!

rumeysa |REÇEL

7 yorum

özlem şen için bir cevap yazın İptal Et

  • Erkeklerin kadin bedenine mudahalesi igrenc, butun erkeklerinki laikinden muslumanina. Ama AKP iktidarinin liberalizmin sadece sunni islam kismiyla ilgilenmesini acayip bulmuyo musunuz? Yani egitim kurumlarinin icerigini biliyorsunuz, dinayeti biliyorsunuz
    , televizyonda konusan hocalari biliyorsunuz. hal boyleyken kucuk cocuklara basortusu serbestligi kadinlar icin nasi bi ozgurluk olusturabilir ki Fransa’da mi yasiyoruz? Din egitimi denilen sey alevi hristiyan kimliklerinden ne kadar bahsediyor ki? Insanlarin endise duymasi dogal degil mi, neden dindar biri olarak din kurumlarina karsi bir politika uretmek yerine zaten dogru duzgun cinselligini yasayamayan toplum baskisindan nereye kacacagini sasirmis insanlara laf ediyorsunuz. Her seye islamofobi diyorsunuz bizle dayanismayan kim oluyor bu durumda. biz sunni musluman olmayanlar ne yapalim kucuk kizlara verdikleri din egitiminin icerigi belliyken takilan basortusunun ardinda koskoca bi ekonomik politika varken ve bu poliyikanin birinci ozelligi bizden nefret etmekken. Bunun neresi dayanisma, neresi iyi niyet? Hayatiniz boyunca laik insanlar arasinda cok mu ayrimciliga maruz kaldiniz bilmiyorum ama biz de iyi durumda degiliz ve islamin biraz sucu var bu konuda. Islami elestirmek zorundasiniz. Insanlari ve Islamin kendisini.

    • Bu konuyla ilgili başka bir yazı daha yazmıştım: http://recel-blog.com/kimin-ozgur-iradesi/
      Orada daha detaylı anlattım ama, dayanışmayı yanlış anladığınızı düşünüyorum her türlü. Ne yapılacağını öğreterek ve yukarıdan bakıp bir şeyler salık vererek dayanışma olduğu konusunda kendi adıma netim.

  • Yukaridan bakacak pozisyonda degilim. Turbanli ogrenciler universitelere giremedi, muslumanlar yonetemediler, kulturleri yok edilmeye calisildi evet. Ama su an geldigimiz noktada internetle birlikte butun geleneklerin yikilisini izliyoruz zaten, hala sapka devriminden ne bileyim bale yapan kiz cocuklarindan bahsetmenin bence cok bir anlami yok artik cunku zaten kiyafetlerimiz oradan buradan cesitli kulturlerden topladigimiz seylerden olusuyo kulturumuz de keza oyle yani saf bi gelenek saf bir temsil kalmadi artik. Benim cektiklerim ne olacak diyebilirsin hakli olarak ama zaten ortada bi musluman iktidari var. Bizim cekmekte oldugumuz seyler ne olacak derim o zaman ben de. Ulkede bir tane alevi iktidar goremedik, goremeyiz. Bahsettigin yazida kullanilan gorselde oryantalist anlamlardan bahsetmissin. Ben farkli dusunuyorum muslumanligi toz pembe gormek oryantalisttir diyorum. Biz ulke olarak butun igrencligimizle buradayiz oysa. Ortada bir kitap herkes farkli yorumluyor. Net olan tek sey ise bir iktidar var ve bu iktidar sunni muslumanlarin magduriyetinden besleniyor. Oyle bir iktidar ki cogunluk ama hic sahip olamadigini hissediyor. Zengin ama surekli fakir hissediyor. Geldigimiz noktada ergenlik cagina gelmemis bir kiz cocugunun turban takma ozgurlugunun artik magduriyet yaratmada son nokta oldugunu dusunuyorum. Din mufredati degissin hatta zorunlu derslerden kalksin once sonra bu konuya geliriz.

    • Sizin öncelik sıranızı mı bekleyecek kız çocukları kendi kaderini tayin esnasında?
      “Hayır asıl Müslümanlar mağdur” vs. bir şey söylemediğimin ortada olduğunu düşünüyorum.
      İktidarı da sahiplenmediğim, Müslümanları da toz pembe görmediğim de apaçık ortada (yazıda çelişkileriyle vermeye çalıştım zaten bir kız çocuğunun başını örtmesinin ne demek olduğunu)
      Biz Müslümanlıktan ya da kimliğimize dair taleplerimizden vazgeçtiğimizde mi özgür olacağız yani sonuç olarak?
      Biz hem kendi taleplerimizi dile getirsek, hem zorunlu din dersleri kaldırılsın desek olmuyor mu?
      Neden sürekli “gökten inen” bir sıralamada sıramızı bekliyoruz ben onu anlamıyorum.

  • Bilmedigim icin soruyorum ergenlik cagina gelmemis kiz cocuklarinin turban takma ozgurlugu sizin talebiniz miydi? Yasa teklifinden once boyle bir tartismanin feministler arasinda gundeme geldigini hatirlamiyorum. Yaniliyor olabilirim ama durum boyleyse zaten hali hazirda varolan bir siralamaya(yani kucuk kizlara turban ozgurlugu tartismasinin feminist harekette geri siralarda oldugu) iktidar mudahalesi gormus olduk diye dusunuyorum. Sizin kimliginize karsi degilim sadece AKP iktidarinin musluman kimligi politikalarina yapilan her elestiriyi sizin kimliginize yapilmis gibi algilamanizi elestiriyorum.

    • Feminist harekette yürürlüğe girmemiş olması talebin olmaması anlamına gelmiyor ne yazık ki.
      Evet, AKP’nin işlettiği süreç kötü niyetli ve kendi ekmeğine yağ bal sürmek üzere yapılıyor, eyvallah.
      Ama benim çocukluk travmamı kendi çocuklarımın yaşamayacak olması benim için yeterli. Sırf AKP’ye muhalefet edeceğim diye benim için yararlı olan bir değişikliği reddecek değilim. Ancak kimsenin mağdur olmayacağı düzenlemeler talep edebilirim, ki biz de buradaki yazılarla böyle bir şey yapmaya çalıştık.