Konuk Yazar: Haşime Elif Kılıçaslan
Yılarca emek verdiğim bir siyasi hareketten istifa ettiğimi açıkladığım günler de sosyal medya üzerinden onlarca mesaj aldım. Mesajları hızlıca okuyup,sildiğimi hatırlıyorum.Bir tanesinde sen çorap bile giymezdin vardı. Ya da senin gibi başörtülülerden utanıyorum. Daracık daracık ceketler giyiyorsunuz. Rengarenk eşarplar örtüyorsunuz. Partiden istifa ettim ve aldığım mesajlar bunlar.
Kadına büyüteçle bakan bir toplumda yaşıyoruz. Kıyafeti, sesli konuşması hatta gülmesi hafiflik (!) nedeni. Eğer hafif (!) bir kadınsa ona yapılan şeyler de makul ve normal(!).
Sürekli kadın dırdırından bahsedilir. Kadının sessiz, vakarlı, olgun olmasından. Hayır, kızlarınıza bunu empoze etmeyin. Erkin elinden büyüteci alıp, cehennemin dibine atmasını öğretin ona.
Bir gün tanıdığım en cevval kadınlardan biri ağlayarak geldi yanıma. Tüm vücudu zangır zangır titriyor. Bugüne kadar kendimden bile sakladığım bir şeyi anlatacağım dedi. Evlerinin önünde her zamanki gibi oynamış. İlkokula gidip gitmediğini hatırlamıyor: “Tam evimize gireceğim sırada merdiven boşluğunda mahalleden karşı komşunun oğlu belimden yakaladı ve sus dedi. Ben de sustum. Çok korktum ve sustum. Kapıya bir adım var. Sadece bir adım. Bağırsam duyacaklar. Adım atsam kurtulacağım. Ama hiç bir şey yapmadım” demişti. Orada tecavüze uğruyor. Sırtında yıllardır taşıdığı bir yük vardı ve birazını da benim omuzlarıma koydu. Sonraki günlerde kız kardeşine de anlatmış. Kız kardeşinin tavrı “Bana da şu, böyle niyetlerle yaklaşmıştı. Şimdi bağırırım, herkesi toplarım dedim ve korktu, hiç bir şey yapamadı” demiş. Yani sen de bağırsaydın,o adımı atsaydın. Acısını anlamayı denememiş bile.
Genel tavır bu. Tacize, tecavüze uğrayan kadının kıyafetini, davranışlarını sorgulamak. Ama bunu zaten tüm kadınlara yapmıyor muyuz?
Bir gün bebek arabasında mışıl mışıl uyuyan kızımla yürüyoruz. Önümde 13-14 yaşlarında genç bir kız. Üzerinde deri ceket. Altında kot pantolon. Aralarında 45-50 yaş gurubu erkekler olmak üzere adamlar kaldırımda karşılıklı dikiliyorlar. 5-6 tane erkek. Kız önümden yürüyor. O koca koca adamlar göz kaş yaparak kızın poposunu gösterip, fısıldaşıp gülmeye başladılar. Hepsinin gözlerinin içine içine nefretle bakıp, yüksek sesle “Allah belanızı versin!” dedim. Refleksti benimkisi. O gün başıma bir şey gelmemesini kutsal (!) anneliğime bağlıyorum.
Bir erkek karısını aldatıyorsa muhakkak şuh bir kadın musallat olmuştur. O kadına dünyayı dar etmek gerekir. Karşı komşumuzun evine böyle kadın ve akrabaları gelmiş ve kadının evini basmışlardı. Kadın başarıyla tüm mahalleye rezil edildi.
Mesela ikinci eş alanalarda da bu durumu çok gördüm. İkinci eş olan kadın her yerden dışlanırken erkeğin karizmasına hiç bir şey olmuyor. Vakıf, parti, iş hayatına kaldığı yerden devam ederken diğer erkeklerin yüzünde muzip bir tebessüm olmaktan öteye gitmiyor yaptığı.
Kadının nasıl oturduğu, nasıl güldüğü, nasıl konuştuğu, nasıl yürüdüğü herşeyi incelenir. Eğer bir ortamda bir kadın kahkaha atarsa herkes kafasını o kadına çevirir. Bir yolculuk esnasında arkada oturan bir bey “siz devamlı güler misiniz,bir de başörtülüsünüz!” demişti. Yani sabırları kaçarsa böyle arada büyük bir huşu ile size haddiniz de bildirilir. Halbuki saatlerce yolculuk yaptığın bir alanda zaten fısıltıyla konuşup gülmemden o na ne? Put gibi durman gerekiyor, put! Üstünde insana dair hiç bir şey olmayacak. Ama izin verebilecekleri bir duygun olsa sanırım dozajında ağlamana ses çıkarmazlar. Kadına tek yakıştırdıkları bu. Haaa bir de annelik!
Üstü kapalı “Kadın insan mı?”yı tartışıyoruz.
Sizin kurtlanmış zihinleriniz ses geçirmiyor.
Bir kadın iki kelam etse onun söylediği herşeyi hafif(!)leştirmenin yolunu bulmuşsunuz. Pis feminist der ve konforlu hayatınıza kaldığınız yerden devam edersiniz.
Demokles’in kılıcı gibi başınızda durup, o hasarlı zihinlerinizi ütülemeye devam edeceğiz!
[…] Yazımı yazdıktan sonra benim için en zor olan tecavüzü yaşayan arkadaşıma yazıyı göstermek oldu. İçimde fırtınalar kopuyor. Onu üzmekten korkuyorum. O nedenle yazıda tecavüzden üstünkörü bahsettim. Yazıyı okudu ve sevindi. Keşke daha net anlatsaydın dedi. Şaşırdım… Bu kadarını ben de beklemiyordum. Çığlığımı gördün ve görünür yaptın, o karanlık dehliz de kalmadı dedi. […]
Bir konu ancak bu kadar istismar edilir ve çarptırılabilir. Neymiş efendim bir kadın kahkaha atarsa herkes oraya bakarmış. Erkek kahkaha atarsa bakmazlar mi. Adabı muaşeret kuralları diye birşey var bu erkeğinde kadını da bağlar. Ancak maço erkek dediğimiz tipler erkekler içinde. kadınlar içinde sıkıntıdır. Buradan kadınlara ayrı muamele istemek ……ve bunu birilerini suçlamak için kullanmak toplumu bozan çalışmanın parçasıdır.