REÇEL

Kadın, Bayram, Adab

Başka ülkelerdeki bir çok İslami topluluğun aksine, bizde kadınların bayram namazına gittikleri vâki değildir.

eid-ul-adha-teaneck-armoryjpg-6d87e85aa2bbc67f_large
Her toplumun İslam’ı anlayış ve yaşayış biçimi birbirinden farklı. Bizler de Türkiyeli Müslümanlar olarak pek çok İslam ülkesindekinden ya da Avrupa’da, Amerika’da yaşayan azınlık cemaatlerininkinden farklı bir İslam yaşıyoruz. Fakat doğrusu, biraz acayip yaşıyoruz.
Peygamber’in kadınları ve özellikle bayram kutlamasına çıkmaları pek uygun görülmeyen evlilik çağındaki genç kızları bizzat kendisinin bayram namazına çağırdığına, namaz kılmayan hayızlı kadınları dahi “namaza iştirak etmeyecelerse bile tekbirlere ve duaya iştirak ederler” diye ısrarla namazgaha davet ettiğine dair rivayetler mevcutken; başka ülkelerdeki bir çok İslami topluluğun aksine, bizde kadınların bayram namazına gittikleri vâki değildir.
“Kadın bayram namazını evde kılabilir mi?” bayramın en popüler fetva sorularından oladursun; sosyal ve mimari koşullar Müslüman kadınlar ile Allah’ın evlerinin arasını açmaya devam ediyor.
Diyanet’in resmi sitesindeki fetvaya gelince ise şöyle:

adabb

Diyanet fetvasında peygamber dönemindeki uygulamaya referans verilerek kadınların bayram namazlarına gidebilecekleri belirtiliyor, fakat bir şerh düşülmüş: Cami adabına uymak kaydıyla!
Cami adabına uymak önemlidir muhakkak fakat böyle bir uyarıya erkekler ile ilgili herhangi bir hükümde rastlamazsınız. Ancak mesele kadınların camilere gelmesi olunca kimilerinin aklına hemen adaba dair kaygılar geliverir.
Bayram bayram dilimizi acılaştırmayalım, hayırlı bir dilekle bitirelim. Kadını mescitte bile bir fitne unsuru olarak görenler için: Edep yahu!

 

*Diyanet fetvasının tamamı için buraya tıklayınız.
 

1 Yorum

  • Merhaba,

    Geçenlerde babamın anlattığı bir olayı paylaşmak istiyorum. Bir yatsı vaktinde biri camide mevlit okutturmuş. Belli ki yakınları olan kadınları da çağırmışlar ve kadınlar üst katta oturuyormuş. Hoca sohbet falan anlatmış bir de. O sırada yukarıdaki kadınlar çok gürültü etmişler. “Aşağıda bi sürü erkek var, kimseden çıt çıkmıyor. Yukarıda bikaç tane kadın var, sürekli konuşup duruyorlar.” gibi şeyler söyledi. “Biz birine bir şey söyleyeceğimiz zaman kulağına eğilir, fısıltıyla söyleriz ama yok bunlar açık açık konuşuyorlar. Falan abla, filan abla geldin mi? Hoşgeldin. vs vs.” İmam birkaç defa uyarmış ancak yine fayda etmemiş. “Kadınları gerçekten camiye almayacaksın.” dedi sonra babam. Benim babam geri kafalı değildir. Hatta bir keresinde köyde kendi aramızda konuşurken “Kadınlar da cenaze namazı kılsa.” gibi şeyler söylemişti. Belli ki camideki o olaydan sonra iyice tepesi atmış.

    Babamın önerisine karşı çıkan kişi kendisi de bir kadın olan annemdi “Amaan kadınlar şimdi doğru düzgün durmayı bilmezler, konuşurlar yolu kapatırlar. Namaz kılıp iki sevap kazanacağız diye daha çok günaha girilir boş ver.” filan dedi. (Aklımda kaldığı kadar anlatıyorum.)

    Bu olay beni düşündürdü ve içten içe babama da kırılmıştım. Çünkü ben de bir kadınım ve camilerde namaz kılmak istiyorum. Fakat gerçekten de kadınlarda bir cami adabı yok. Bunun da suçlusu aslında kadınlar değil. Kadınlarda cami kültürü gelişmemiş ki görgü edinsinler. Camide ne yapacaklarını bilmiyorlar. Üstelik camiye gitmek kadınlar için yeni bir aktivite gibi bir şey. O girilemeyen, gizli özel mekana vize almışsınız elbette ki mutluluktan ne yapacağınızı şaşırırsınız! Onlar da mutluluklarını konuşarak dışa vuruyorlar. Heyecanlarını paylaşıyorlar herkesle. Çünkü kendilerini özel hissediyorlar. Öyle her kadın girebilir mi camiye?

    Küçük çocuklar eve misafir gelince ya da misafirliğe gidince şımarırlar ya hani. Bu kadınların durumu da bence buna benziyor.

    Diyanetin o uyarısı bence gerekli görünüyor. Çok fazla takılmamak lazım anlaşılan. Bir geçiş dönemi olarak düşünelim bunu. Kadınlar camiye alışana kadar bence bu böyle devam edecek. Biraz sabırlı olmak lazım.