Her şey bir anda değişmez elbet. Yeniden başlama hissiyle, 2019’da, yeni siteyle, yeni hikayelerle hayatlara dokunmaya devam.
Her şey bir anda değişmez elbet. Yeniden başlama hissiyle, 2019’da, yeni siteyle, yeni hikayelerle hayatlara dokunmaya devam.
O gün ölmedim evet. Tek farkım oydu sanırım. Toplumun sandığı gibi hayır demiyor değiliz. O ‘‘HAYIR’’ sözcüğünün hayır olmadığına inanan çok insan var.
kendi bireysel tarihlerimiz, kadınlar olarak her birimizin biricik yaşamları özgecan’dan münevver’e, ayşenur’dan ikbal’e çözmesi mümkün olmayan düğümlerle bağlı.
Akıllı da olsa deli de olsa, cahil de olsa eğitimli de olsa, erkeklerin kadınları kendileriyle eşit, eşdeğer, aynı insani vasıflara sahip görmediği bir dünyada, kadınlar her zaman harcanabilir olur.
“Kadınları okutunuz, kadınlarını okutmayan milletler yükselemez.” HACI BEKTAŞ-İ VELİ
Reçel blogunuzu yeni keşif ettim ve bu esas cümleyle ‘reçel’e bir katkım olsun istedim.
Bizim en büyük sorunumuz *’kısır döngü’* güzel insanlar… Eril (ve dini kendi emelleri için kullanan) toplumda sesini yükseltemeyen kadınlarımız ocak başında recel kaynatmaya zorlanıyor yüzyıllardır. Kadının bireysel gelişimini (yine en çok dinsel ve kültürel baskıyla) engelleniyor. ‘Cahil’ bırakılıyor! Bu ‘cahil’ bırakılan kadın anne oluyor, yani erili doğuruyor. Biliyoruz ki çocuğun piskoloji gelişimi ana rahimde başlar. Ve ilk yıllar en çok anne etkilerle yetişiyor. Yani ilk eğitimi bu eriller Anneden alır. Kısır döngü diye adlandırdığım işte burda başlar… Cahil anne cahil çocuk, olur cahil erkek! (Cahil derken lütfen yanlış anlaşılmasın, konu toplumda ki kadının yeri) Anne cahil olmasa toplumda cahil erkek kalmaz. Toplumun/ milletlerin gelişimi tek taraflı yürümez. “Erkek okusun kız reçel kaynatsın” olur… Anneyim ve feminist bir hacı babam var bu hususta çok şanslıydım. Kendi imkanlarıyla kadının üstün varlık olduğunu bize ifade ederdi. Lakin Annem bunu anlamazdı nedenide ortada… Annem elime tığ şiş verirken babam elimden alırdı Kitap okurdum.
Konuyu uzatmayayım… Demem o ki biz Kadınlar Allah’ın bize verdiği değeri ve gücü hemcinslerimize karşı değil de bizi ezip yok sayan (misal osmanlı devleti zamanında nüfüz sayımında yoktuk ama büyük baş hayvanlar sayılırdı. Camilerde kadınlara özel abdesthaneler inşa edilmezdi v.s.) zihniyete göstermeliyiz…! İslam gereği ‘Hakkını yedirmek Hak yemiş kadar haramdır’ diyerek Allah’ın ilk buyruğu/emri ‘oku’ ile imkanlar el verdikçe okayalım en çokta mensub olduğumuz islam’ı! Erkek imamların cımbızlayıp topluma aktardıkları ‘dini bilgiler’ bizi bağlamaz! Hiç Kuran-ı Kerimin tefsirini yazan bir kadın okudunuz mu? Fıkıh kitapları da bu ‘eril imamların’ kaleminden! Bir Hz. Fatıma olamadık! Bu muazzam Kadına dahi eril imamlar dil uzatabiliyor…!
Unutmayalım “Kadın insandır, biz insanoğlu” demiş rahmetli ozanımız . Bu güzel cümleyle sizleri tebrik ediyorum. Güzel mismis reçel tadında ki kalemleriniz hiç susmasın ♡
Dipçe: yurtdışında okuduğum için Türk gramer eksikliğim çok. Yorumumda yazı hatası olabilir