Nezire: İlk defa bir erkek açıldı. Ya ilk okuduğumda okey dedim ama saatlerdir kendisi “çok güzel hareket” diyerek tebrik edilince bir tuhaf hissettim.
Tülin: Evet ben de okudum.
Nezire: Erkek olunca olaylar daha sofistike gelişiyor. Tabii tepkiler de var. Sonuçta insan sürekli böyle süreçlerden geçmez mi? Sancısız insan var mıdır bilmem. Bunun açıkça dile dökülmesiyle derdim yok ama günlerdir vay hocam söylenemeyeni söyledin, yok hocam tabii ki zemin her zaman sabit değildir…
Tülin: E Başını açmıyor. 🤷🏻♀️
Bediye: Erkeklerinki de ne guzel, istedikleri zaman ilan edebilecekleri bir durum. Bu adam üç dört yıldan fazladır bu gerilimi yaşıyormuş mesela. Bir kadın başını sessiz sedasız açsa bile kulaktan kulağa yayılıyor. Instagram paylaşımından önce haberi geliyor.
Nezire: Hatta başörtün kayıp da saçın gözükse kesin başını açacak diye de dedikodu yayılıyor: “Not edin kesin yakında açılır.” Adeta herkes tetikte bunu bekliyor.
Leyloş: Saçının gözükmesine bile gerek yok ki, geçen birisi sadece kadına şiddetle ilgili bir şeyler yazdı diye “Not edin açılacak bu da” demişler. Birisi açılınca onlar bir gol atmış gibi oluyor sanki. Sizin tebliğ peşinde olmanız gerekmiyor muydu, hayırdır kardeş ne bu sevinç?
Bediye: Hevesleri kursakta bırakmanın en etkin yolu sjsjsjs “Hala açmadı”.
Nezire: Haha evet onu da diyorlardır. Bu niye açılmadı hala…
Bediye: Nişanlılık döneminde “Başını açmazsın di mi?” sorusu aldım ben. Hayır bir de ikna etmen lazim “Yoo düşünmüyorum açmayı” diye sanki konu buymuş gibi. Bir yanda “Başını açsa da ‘ben demiştim’ desekçiler” diğer tarafta “ya başını açarsa”cılar. Sophie’nin seçimi tadında bir dram…
Leyloş: Hahah… Ben “İyi hoş kız ama başını açsa evlenirdim”i duyduğum için seninki güzel geldi yani biraz.
Bediye: Güzel değil ya, adamın gözündeki kaygıyı görüyorsun. Hayır, damarıma da basıyor “Açarım” diyesim geliyor ama yok valla sjsjsjs cidden düşünmüyorum canım, için rahat olsun mu diyeyim yani? Ben sana başörtülülük vaat etmedim.
Görsel: Bartolomé Esteban Murillo. The martyrdom of San Pedro de Arbués (1664). (kesit)
Ben başörtülülük de vaad ettim evlenirken, belli bir düşünce kalıbını da. Başörtüm hâlâ benim en değerli mücevherim ve umuyorum ki son nefesime kadar öyle kalır. Açsaydım ne olurdu? Muhtemelen evliliği biterdi. Hiç de yadırgamazdım bu durumu. Bunu göze alarak yapardım zaten. Başörtü yerinde ama geçen 25 yılda düşünce dünyalarını eşinle karşılıklı çok değişti. O içinde bulunduğu cemaatin evrilmesiyle değişti, ben onun durumunu yadırgayarak araştırmaya başladım ve ben de bambaşka bir yöne evrildim. 40 yaşından sonra ilahiyat okuttu bu dönüşüm bana. Neyse ki belli bir düşünce kalıbından çıkmam çok da sorun olmadı evde. 25 yılın sonunda hâlâ muhabbetle sürüyor evliliğimiz.