Kıyıya vuran bedenine şahitlik ediyoruz günlerdir küçük bir çocuğun. O çocuk yatağında uyuyamayan, her güne bomba sesiyle uyanan çocuklardan biri sadece. Ve onun gibi onlarcası hayatımıza sosyal medyada görseller olarak girip çıkıyor her gün. Görsel paylaşılsın paylaşılmasın tartışması yapıyoruz, yardım topluyoruz, yardım toplamaya değil onurlu yaşamaya ihtiyacı var bu insanların da diyoruz, kendi evinin önünde öldürülenlere denecek kelime kalmıyor…
Paralel evrende de ben oğluma bakıyorum, yok kakasını yapamadı bugün, burnunun kenarında kızarıklık mı var diyorum. Ama artık ona bakarken ayrı utanıyorum, ayrı sıkılıyorum. O utanma sıkılma ve git-gelden, çocuğuna bakamama halinden de şöyle bir şey çıktı, dinlemek isterseniz buyrun:
[…] Yazının tamamı için Reçel Blog’a devam edin […]