REÇEL

Bu Yabancılık Hissi Yeni Mi Yoksa Hep Benimle Miydi?

Çözüm terapi almak mı yoksa Mukadder Hanım Teyze’nin dediği gibi “evlenince geçer” mi?

 

Konuk Yazar: Merve

Toplumun seni ”kadın” olarak kabul edebileceği yaşa gelip de kendini öyle görememek… Kadın olmak cinsel bir deneyimi gerektirirken ben daha bir erkekle arkadaşlıktan öte bir ilişkiye dönecek her birlikteliği reddediyorum, sonra kendimi bunları reddettiğim için “kadın” kabul edemiyorum ve kadın kabul edemediğim için değersiz hissediyorum ve devamında bu kabullenemeyiş çirkin bir girdaba dönüşüyor benim için. Bedensel olarak da yaşını bir hayli küçük göstermek, çocukluğundan beri annenin ara sıra “güzel kız” tanımlaması yapması ve başka zamanlarda seni diğer kızlarla kıyaslaması akabinde gelen “güzel kız” tanımına uymadığını ziyadesiyle hissetmek de bu duygulanımlara ziyadesiyle yardımcı oluyor.

Ve şimdi… Çok iyi ve sevecen bir arkadaş olabilen ben, bir erkekle duygusal bir yakınlık kurma ihtimalim olduğunda züccaciye dükkanına giren file dönüşmekten kendimi nasıl kurtarabileceğimi, “Karşıma isteyeceğim biri çıkmıyor aslında” yalanından nasıl kaçabileceğimi bilmiyorum. Çoğu iç konuşmamda hep güzel olmak zorunluluğu karşıma çıkıyor, hayatıma girmesini istediğim adamla daha en başından yaptığım “Cinsel beklentiye girme” konuşması da hep elimde patlayan maytaplardan birisi ki elimi, yüzümü, yaralıyor ve en kötüsü de beni büyük oranda korkutuyor. O zaman da kendime şunları sormadan edemiyorum: “Acaba ben normal değil miyim?”, “Acaba bu benim ailemden öğrendiğim ve beni içine alan koca gri bulut ‘evlenmeden cinsellik haram o yüzden doğru yapıyorum’ cümlesinin altına mı gizlenmiş?”

Ayırt edemiyorum ve anlam veremiyorum. Çözüm terapi almak mı yoksa Mukadder Hanım Teyze’nin dediği gibi “evlenince geçer” mi?

Konuk Yazar

2 yorum

Fatma Büşra Helvacıoğlu için bir cevap yazın İptal Et

  • terapi alınca meseleyi çözmeye ve sağlıklı, kalıcı bir ilişki kurmaya birkaç adım yaklaşacağın ve o da çok asi bir tip değilsen muhtemelen evlilikle sonuçlanacağı için, hem terapi almak doğru hem de mukadder teyzenin söylediği:) evlilik, geçmesinin-geçicek olmasının ürünü bence yani.

  • Kadınlığa dair travmatik deneyimleri olan bir milletiz bence.Çocukluğumdan beri abim örnek gösterilerek bana hep ‘erkekler kızlarla oynar bir kenara bırakırlar.bak abini görmüyor musun? erkeklerin hiçbirine güvenme. erkekler arkadaşmış gibi görünür ama aslında hiç öyle düşünmüyordur.bak kızım çocuksun,gençsin,toysun, anlamazsın abini görmüyor musun?’ denildi. lisedeki ufak çaplı gizli saklı hoşlanma girişimim bile ‘ayıptı-günahtı’. Fakat ben kadındım.İster istemez hoşlanamaz mıydım karşımdaki insandan? Hoşlanamıyordum artık.23 yaşında bir kadın olarak erkeklerden kaçıyordum.Gormezden geliyordum.Korkuyordum.Kadınları daha çok seviyordum ben.Belki bir gönül ilişkim olsa bir erkeğe ihtiyacım kalmaz mıydı acaba.Cevremde sadece kadınlar vardi.Erkekler güvenilmezdi.Erkekler günahti :) Bir süre sonra güzel görünmek anlamsızlaştı.İcimdeki kadın ölüyordu.Hanimefendi, güzel,çekici,tatli, narin.. değildim. Saçlarını kısacık kestirip üstüne başörtüsünü takan bir kadın(mıy)dım Saçlarımın da bir önemi yoktu.Kadınlığımın,bana verilen göğüslerin,bacakların, narin(?) kalçamın bir anlamı yoktu.
    Anlamı yoktu kadın olmanın.