REÇEL

“Ben O Bildiğiniz Kızlardan Değilim”

Makul, edepli, saygılı, görgülü, iyi aile kızı izlenimi edinip avucunuzda oynatabileceğiniz müstakbel bir gelin adayı görüyor olabilirsiniz. Ama ben sizin o bildiğiniz kızlardan değilim.


Konuk Yazar: Şeyma Çalışkan

Tercihim yaşantım hakkında kanaat sahibi kılabilir sizi fakat bu diğer tercihlerim için referans değildir. Minibüste, topluluk içinde rahatlıkla “Bekar mısın, öğrenci misin, buralarda mı oturuyorsun?” diye soruyorsunuz ya, ben cevaplamaya hicap duyuyorum. 

Makul, edepli, saygılı, görgülü, iyi aile kızı izlenimi edinip avucunuzda oynatabileceğiniz müstakbel bir gelin adayı görüyor olabilirsiniz. Ama ben sizin o bildiğiniz kızlardan değilim.

Evet, iyi bir aile eğitimi aldım. Bunu bildikleri için hiç bir zaman ailem tarafından yargılanmadım. Eve geç geldiğim de oldu, fakat bu serserilik yapmışım gibi karşılanmadı. Evet, ev işlerinde de yetenekliyim. Titizim, derli topluyum, elimden de gelir güzel yemek yaparım. Fakat bu yıllar yılı mutfağa dahi sokmadığınız, kaşığını, tabağını, çatalını, pisliğini temizleyerek yetiştirdiğiniz prens oğlunuzun boğazı için artı olarak düşüneceğiniz bir kriter değil. Ben onun annesi olmayacağım. Ki ben öyle bir anne olmamak için de uğraşacağım. 

Tesettürlüyüm. Naif bir duruşum var. Fakat bu öfke patlamaları yaşamayacağım anlamına da gelmiyor. İnsani tepkilerim gözünüzdeki algımdan şaştığı için beni melekken şeytan ilan edecekseniz o sizin kalibrasyon eksikliğiniz. Zira ben sırf başımı kapattığım için melek de değilim! 

Yıllar yılı el bebek gül bebek yetiştirmiş olabilirsiniz siz erkek evladınızı. Hatta sırf bu yüzden şişkin egosunu daima tatmin edeceği yanılgısıyla yakmış olabilir canımızı. Yıllar yılı tıpışladığınız, kız evladınızı da onun isteklerine amade yetiştirdiğiniz için bunun devam etmesi beklentisiyle evlenmesi de gayet olağan. Kendini geliştirmeye, kıymet vermeye, açık görüşlülüğe önem vermektense; baskısını hissettirmeye, benliğini tatmin etmeye, karşısındakini yönetmeye odaklanmış o profil, emin olun ki bizim için yeterince itici. Siz tam da oğluma göre diyerek tanıştırdığınız ideal gelin adayının hiç de oğlunuza göre olmadığını, yaratılıştan kıymetli olduğuna inandığınız evladınızın karşısındakine kıymet vermeyi dahi çok gördüğünü, tam da bu yönüyle kaybettiğini hiç anlamayacaksınız. 

Anlamadınız. Anlatamadık. Hala da anlatamıyoruz. Yazıyoruz, okuyoruz, bir çizgi daha ötesini görmek için çabalıyoruz. Ve hala tabağını masadan kaldırmayı gurur haline getirebilecek potansiyeli taşıyan karşı cinsi değiştirmeye çalışıyoruz. Yıllar yılı yıkılamayan algıyı yıkmaya uğraşıyoruz. Ve bunun için en büyük engelin siz, hemcinsimiz olan anneler olduğu gerçeğini de bir türlü kabul ettiremiyoruz. 

Siz ele alabileceğiniz gelinler, onlarsa yönetebilecekleri eşler arıyor. Böyle bir döngünün içinde kaybolması muhtemel kız evlatlar ise bir ikileme sürükleniyor: yönetilmeyi meşrulaştıran hatta bundan keyif alan taraf ve evliliğin yönetimle değil daha tutarlı ve makul değerlerle yürütüleceğine inanan ve kendini geliştirmiş olmanın maddi manevi maliyetine değer bir muhatap arayan direnişteki taraf. Yine bölündük. Makus son! 

Konuk Yazar

13 yorum

  • Düşündüklerimi ve yaşadıklarımı bu kadar güzel yorumladığınız için teşekkür ederim size Reçel yazarları.

  • Annelerin kendi kız çocukları için bile en büyük ideali daha kundaktayken evlensin de mürüvetini görüyüm. Nasıl bir delilik anlamıyrum başka bi isteği yok. Kızının yazıdaki gibi yemek yapan çamaşır bulaşık yıkayan isteklerini yerine getiren bir robot arıyan bir adamla bir köle isaura kıamında bir ömür geçirmesi tek ve en büyük dileği annenin. Yani bırakın oğluna kız arayan anneyi bozuk fikriyat daha kızın kendi öz annesinde başlıyor. Ve ben bunun daha yıllarca yıklıacağını sanmıyorum, böyle gelmiş beöyle gider.

  • Buna bir de şunu eklemeli. Doğru düzgün Kuran okuyamayan, namaz kılmayı bile bilmeyen oğlanlarına tefsir hocası gelin arayanlar. Dindar yetiştirmeyi başaramadığınız çocuğunuzu dindar gelinle evlendirip, cennete VIP bilet alamazsınız sevgili aileler.

  • Kocanizi tefsir biliyor diye sevmezsiniz, tabak kaldiriyor diye Asik olmazsiniz, ve onu kendinize rakip gormezsiniz. Kocanizi kocaniz oldugu icin erkeginiz oldugu icin Sevip sayar hizmet gosterirsiniz. Sevgiyi unuttuk nasil sevilir bilmiyoruz. Sorun burada bence.

  • Herkes bir şeylerden şikayetçi ama nedense makul okuyan ince ruhlu diyebileceğimiz erkek/kadınlar harcanabilir tipler oluyor. Yeter ki paran olsun, hanzoda olabilirsin, hovardalıkta yapabilirsin, edepsizlikte. Toplumda kadınlarda/erkeklerde ona göre değer veriyor. Hiç hovardalık ya da edepsizlik yaptığı için dışlanan bir erkek/kadın gören oldu mu? Yeter ki yeterince paranız yada titriniz olsun.

    • Hovardalık yaptığı için dışlanan kadın görmek mi? Siz hangi evrende yaşıyorsunuz acaba? Kadının hovardalık ya da edepsizlik yaptığı Türkiye’de nerede görülmüş? Görülse dahi dışlanmadığı nerede görülmüş? Kadınlarla erkekler bu konularda asla ama asla eşit değiller. Lütfen yukarıdaki yazıyı bir de bu gözle okuyun.

  • Memleketteki temel kadın meselesinin en büyük sebebi yine yeni yeniden malesef kadındır.Bu kafa Allahın bizi kadın ve erkekten önce eşref-i mahluk “insan” olarak yarattığı gerçeği ve sorumluluk olarak cinsin birbirinden farklı değerlendirilmeyeceğini malesef önce kadınlar bittabi anneler asla ve asla kabul edemiyor.Erkek cinsinin olupta kendini yetiştirdiği, bu nasıl iş deyip düşünüp kendine yepyeni bir yol çizdiği bir örnek bulursanız evlenmeyi daha yakın görüyorsunuz yoksa bu anne-oğul ,anne-kız örnekleriyle ideal aile kavramı fersah fersah uzakta….

  • Neden kendisini ben bir feministim diye tanımlayarak başlayan eli kılıcında gözleri çakmak çakmak gardı her daim halihazır bir ruh hali ile erkekler tarafından acı çektirilen tüm kadınların acısının özütünü , olurda belki bir erkeğin güzel bir davranışı tüm bu acı yaşanmışlıkları unutturuverir korkusuyla aklının karşı duvarına asmış oysa yaratılışı gereği oldukça naif sevmeye sevilmeye değer vermeye değer görmeye yaralarının sarılmasına yaralı bir kalbe merhem olmaya bu kadar hazır iken neden tüm ilişkilerine o duvarına aştığı özütün yansıttığı ışıktan bakar kadın…
    Evlilik birlikte yaşarken ben yaptım sen yaptın çetelesini tutma sanatımıdır. Benim çentiğim seninkinden çok yarışımıdır yoksa ben i kaldırıp biz olabilme dahada önemlisi yılar ve yollar içerisinde biz kalabilme sanatımıdır. Elbette düşmeler kalkmalar olacaktır bu yolda.. belki kilometrelerce kadın erkeğini sırtında taşımak zorunda kalacak tabikide bunun tersinde mümkün öyle anlar gelecektir ki erkek kadınını km lerce sırtında taşımak zorunda kalabilir önemli olan yolun neresinde olursanız olun yanyana ben sen olmadan biz buradayız biz ikimiz bukadar ilerleyebilidik diyebilme sanatıdır evlilik esasında…
    Hmmmm…. Sende haklısın be kuzum bu kadar bireyselliğin arttığı ortalığın benceli cümlelerin bastığı vericiliğin enayilikle eşleştiği heleki artık emek kelimesinin tasavvurumuzdan kalktığı bir dönemde sende haklısın..
    Ama ben ümit varım . Ben yüreği korkuyla dolu olsa da güzel yürekli emek vermeye hazır verdiğini saymayan Allah rızası kavramını aklıyla içselleştirmiş evet kocalarının annesi olmak istemeyen ama zamanı geldiğinde tüm insanlığa içerisinde de tabiki de kocasına da ümmi olabilen anne merhameti gösterebilen koca yürekli kızlarımızın ve sorumluluk sahibi karşısındakini bir kadın erkek yada çocuk olarak görmeden , önce insan, önce yaradanin bir emaneti ,olarak gören , zarar vermekten haya eden koruyan gözeten kendisine yapılmasını istemediği hiç bir şeyi karşısındakine de yapmama edebini almış empati sahibi dürüst akıllı merhametli feminist erkeklerin varlığını hissediyorum…
    ..
    İhtiyacımız olan tüm insanlık için bu güzel insanların önyargısız birbirlerine şans vermeleri…
    Selametle..

    • O kadar katılıyorum ki dediklerinize…o kadar yani .Evlilik ben’den vazgeçip biz olma san’atıdır.

  • Yahu biz millet olarak ajitasyonu neden bu kadar çok seviyoruz? Hadi şimdi biraz da bu acı gerçeğe ağlayalım.