Konuk YazarKonuk Yazar: Nebiye
Söylediklerim adamımın şurasına kadar gelmiş olacak ki, kafamın yanından bir telefon uçtuğunu hatırlıyorum. Benim de sonra burama kadar çıktı galiba sinirim, gidip diğer odada oturdum bu sebeple.
Ben artık bazı söylemlere ancak ironi ve alayla tahammül edebiliyorum. Çünkü Allah bize deşarj olmak için dövebilirsin demiyor, dövünmeyi de tercih etmeyeceğim için sardırıyorum gülmeye. Nurettin hocanın videosunu gülümseyerek dinledim, saygı duyacağım bir din aliminin sözleri ve tavrı yoktu onda. Nisa 34’teki darebeyi kızgınlık sınırını aşmak üzere olan erkekler için deşarj maksatlı bir dövme olarak görmesi beni derinden güldürdü.
Efendim haniydi bu darebe nüşuz maksatlı idi de, siz alimler nüşuz’un ne olduğu konusunda bir ortak fikre varamamıştınız ya. Kiminiz onun zina yapmak olduğunu, diğer bir kısmınız ise eşe itaatsizlik olduğunu söylediniz. Eşe itaati, elbette Allah’a itaatle bir tutan zayıf ve uydurma hadislere itibar ettiniz. Hadi diyelim dövmek oldu anlamı (ki ben bu tercümeyi kabul etmiyorum)* öyleyse rahatlamak için olduğu ve rahatlayamazsa kuma alacağı fikrine nasıl kapıldınız? Şimdi burada adam kızgın mı? Yoksa şehvetli mi? Tam kavrayamıyoruz ki sözlerinizden. Bu dövmek bir ceza ise; kadına cetvelden büyük olmayan bir sopa (!) ile avucunun içi ya da yumruğunu kullanmadan, kafasına, göğsüne ve beline vurmadan (ki bilirsiniz bu vurma iz yapmayacak fıkıh kurallarına göre) yani özetle zarar vermeden nasıl kadını ıslah edecek bir ceza olduğunu düşüneceğiz? Fıkıhta buna benzer bir cezalandırma olmadığını da benim kadar iyi biliyorsunuz! Gururunu mu kıracak bu söyledikleriniz kadının, maksat o mudur?
Zihninizde erkeğin, eşini kaba etlerine hafifçe vurmak suretiyle cezalandırması fanteziyi mi yoksa ıslahı mı canlandırıyor? Bir de bunu Allah diyor ben demiyorum demeniz ve şiddetten bahsederken pişkin pişkin gülmeniz sizi Allah’a hesap vermekten kurtaramayacak cidden üzgünüm.
—
*Belki başka bir yazıda ‘darabe’ye dair derli toplu bir şeyler yazabilirim. Çok merak edenler için, ilim bir derya yüzme bilenler için açılmaya uygundur efendim.
(Görsel: Angeli Landayan)
Feyza |REÇEL
[…] Yazının tamamı için Reçel Blog’a devam edin […]
yani kadının hakkı ya dayak yemesi ya da üstüne kuma gelmesi,yalnız adam eşinin üstüne kuma getirince normalin iki katı deşarj olması gerekecek,yine ya iki eşini de dövecek(sadece birini dövmesi adaletsizlik olur,adaletsizlik müslüman erkeğe yakışmaz :)ya da onların da üstüne yeni bir eş alacak.döngüye girer bu.nihayetinde en fazla 4 eş alabilir bir erkek,sonrası?
nureddin yıldız bu dövme işlemini iffetsiz yapıp onla bunla kalkan kadınlar ve kocasını elin kapısına düşüren kadınlar için açıklamıştır. Evlenip de namussuzluk yapan kadınlar ve kocasından izinsiz tonlarca borca giren kadınlar için de yazacağınız yazıyı merakla bekliyorum . Malûm eşitlik feminizm filan. Hocayla o büyük günde inşaallah hesaplaşırsınız
İlgili video ile ilgili şöyle bir açıklama yapılmış; http://www.sosyaldoku.com/kamuoyuna-duyurulur/
Bana recme karşı, verilebilecek cezanın sınırı anlatılmış gibi göründü. Son derece adil gibi, değil mi?
Montajlanarak hem başlığı hem içeriği çarpıtılmış bir video üzerinden yazdığınız bu yazıyı kendinize yakıştırıyor musunuz? Öfkeniz bu kadar mı vebal altına itiyor sizi? Yazık ediyorsunuz, kötü niyetle yürütülen bu kampanyaların bir parçası oluyorsunuz. Sosyal Doku’nun açıklamasından (http://www.sosyaldoku.com/kamuoyuna-duyurulur/) sonra “Yanlış anlamışız, anlatmışız, özür dileriz” diyebilecek misiniz? Bu da “sizi Allah’a hesap vermekten kurtaramayacak cidden üzgünüm.”
Merve Hanım, hatırlarsanız Nurettin Yıldız daha önce de çalışan kadınların fuhşa hazırlık sürecine destek olduklarını söylemişti. Hocayım diye geçinen birinin kameraların karşısına geçip ağzından ne çıktığına yeterince dikkat etmeyip (ki bence gayet bilinçli söylüyor çünkü onun zihniyet yapısı öyle) sonradan öyle değildi böyleydi gibi açıklamalar yapılması hiç ikna edici değil. Ayrıca video hiç de montaja filan benzemiyor.
Bu arada özür dilemesi gereken biri varsa Nureddin Yıldızın ta kendisidir. Çalışan kadınlara yaptığı hakaretten dolayı özür dilemeli ve Allahın dinini insanlara nasıl yanlış tanıttığını itiraf etmelidir. Sözlerinden anlaşıldığı üzere kendisi Allah’a, akla vicdana sığmayan, çirkin şeyler isnat etmiştir. Halbuki Allah Kur’an’da “De ki: Allah hiçbir zaman çirkin şeyler emretmez.”(Araf,28) buyurmaktadır.
Videonun başı sonu yok, bir yerlerden kesiliyor ve birleştiriliyor. “Montaja benzemiyor” diye yorum yapmak yerine Sosyal Doku’nun yaptığı açıklamada yer alan orijinal-tam videoyu izleyebilirsiniz.
“Sarhoşken namaza yaklaşmayın” ayeti okunurken, “sarhoşken”i kesseler, siz de “Hoca namaz kılmayın diyooo” diyenlerle saf tutup yine “özellikle yapıyo, bence onun zihniyet yapısı öyle” mi dersiniz? Cümleniz zan içeriyor. Evet, “sizce” öyle olabilir ama bu ifadeniz gerçek de olabilir, iftira da; dikkat ediniz.
Çalışan kadınlarla ilgili ifadesi ise başka bir tartışma konusudur. Benim bu yorumumun konusu “İslamda kadınları dövme metodu” diye adlandırılan, Nureddin Yıldız’a karşı yürütülen kampanyalar dahilinde yapılmış montaj video üzerine yazılmış yazıdır. Çarpıtmadan adaleti gözeterek değerlendirelim.
Önerdiğiniz sitedeki videoyu izledim. Orijinal videoda montaj videodakilerin aynısını söylüyor Nurettin Yıldız. Yani Kur’an’da erkeklerin deşarj olmak için kadın dövebilme hakları varmış. Bunu söylüyor işte açıkça!
Diğer taraftan kadın dövmenin sebebi olarak “iffetsizlik”i göstermiş. Tam bu noktada şunu sormak istiyorum: Nurettin yıldızın konuşmalarından çıkan sonuca göre bir erkek iffetsiz bir kadınla evliliğini onu dövme şartıyla sürdürebilir. Yani kadın kadın dayak yiyip yiyip aynı ahlaksızlığı sürdürebilir sıkıntı yok! Ya böyle bir şey İslam’a uygun olabilir mi? İffetsiz bir kadınla evli kalmak bir müslüman erkeğe yakışır mı? Ayrıca zina eden kadına erkek dövecekse zina eden erkeği kim dövecek? Bu noktada Yıldızın çıkmazda olduğu görülüyor. Çünkü zaten İslam Hukukuna göre zina eden erkeğe de kadına da devlet ceza verir, bireyler değil.
Şimdi burada bazıları itiraz edecek, yıldızın bahsettiği iffetsizliği kesin olarak ispatlanmış kadın değil, iffetsizlik alametleri gösteren kadındır (Yıldızın örneğiyle erkeklere selam veren kadın) diyecekler. Peki o zaman iffetsizliği kesin olmayan kadını selam verdin diye bir nevi havadan nem kaparak dövmek zulüm değil midir?
Kur’an’daki darabe kelimesi “dövmek” olarak tercüme edildiği müddetçe bu sorular hiç bitmeyecektir. O yüzden darabe kelimesini Mehmet Okuyan ve Mustafa İslamoğlu’nun dediği gibi “ayrılma” veya “sürüp çıkarma” olarak tercüme etmek daha doğru olacaktır. Bu anlam ayetin bağlamına da uygundur. Mehmet Okuyan’ın yorumunu izlemek isterseniz:https://www.youtube.com/watch?v=KMXFdg9TiLU.
Son olarak asıl sinir bozucu olan şeyin Nurettin Yıldız’ın olaylara genel bakış açısı olduğunu belirtmek istiyorum. Genel zihin dünyasının bir yansıması olarak kendisi erkeği kadının terbiyecisi olarak görüyor. Halbuki İslam’a göre erkeğin de kadının da terbiyecisi Allah’tır. Allahın bir diğer ismi Rab’dir. Rab demek “terbiye eden” demektir. İman ise ancak hür insanı terbiye edebilir. Anladığım kadarıyla Nureddin Yıldız kadının hür bir “birey” olduğunu kabullenemiyor. Ama sayın Yıldız hoşlanmasa da haklarının farkına olan her kadın, haklarının farkında olan her erkek kadar özgür bir “birey”dir. O yüzden kendini bu gerçeğe alıştırsa iyi eder yoksa daha çok potlar kırıp açıklamalar yapmak zorunda kalır :))
Bravo, bacim cok guzel aciklamissiniz..Rabbim sizden razi olsun..
noktayı koymuşsunuz, teşekkürler.
ne güzel açıklamışsınız allah razi olsun
Özür dilemek gerektiğini düşünmüyorum bu yazıdan sonra da düşünmüyorum. Kesme video olsa da soylediklerimi boşa cikarmayacak bir düşünce yapısı olduğunu biliyorum Nurettin Yıldız’ın. Fark ettiyseniz zaten sıraladığım argümanlar geleneksel islamın darebe’yi yorumlamasına yöneliktir. Ha şurda burda sizi yalancı çıkartmış diyorsanız bunu metin üzerinden yaparsanız daha net anlayabiliriz sanırım.
Selamlar.