Konuk Yazar: Ayşe Kudra
Öyle laflar ediyorlar ki her daim gündemin kendisi olmayı beceriyorlar. İnsan bir yandan ciddiye almamak lazım diye sürekli kendi kendine söylenirken diğer yandan da zihninde söylenenlere cevaplar üretirken yakalayıveriyor kendisini. Nasıl yakalamayalım? Adam sağlık bakanı. Memleketin sağlık politikalarını oluşturan yapının başı ve alenen nüfusun yarısını oluşturan kadınlara karşı ayrımcılık yapıyor, suç işliyor. Şöyle ki…
Geçen sene kış vakti ciğerlerimi fena üşüttüm. Göğüs hastalıklarından randevu almak için 182’yi aradım. Bana kimlik bilgilerimden sonra ilk olarak kadın doktor mu erkek doktor mu istediğim soruldu. Histerik bir şekilde bağırırken buldum kendimi. Bir hasta olarak doktoru cinsiyetiyle görmemi isteyen bir sağlık bakanlığı, benden doktoru ihtisasına, deneyimine göre değil de cinsiyetine göre seçmemi isteyen sağlık sistemi. Daha önce başka bölümlerden de randevu almıştım ama böyle bir soru sorulmamıştı. Sistem gözünde kadınlar ikiye ayrılıyordu; göğsünü kadın doktora göstermeyi tercih eden iffetli kadınlar ve erkek doktora göstermeyi tercih eden yollular. O vakit birkaç yerle görüştüm, şikayette bulundum. Yetkili bir kişi şikayetim sonrası beni arayıp bana bunun kadınlar tarafından istendiğini anlattı vs. O zaman daha da dellendim. Doktorumu ben tercih edebilirim ama sen bana seçenek sunamazsın. Hele de cinsiyet üzerinden asla! Sonuç ne mi oldu? “Artık böyle. Yersen bacım.”dediler.
Şimdi adı sağlık bakanı olan birisi çıkmış kadınlara tek kariyer alanı olarak anneliği sununca geçen seneki bu meseleye ışınlandım. Sorsanız bu arkadaşlara kadının mahremi kadın doktorlarca korunmalı kollanmalı. Durum böyle olunca zihnimde bu defa da bu işin sınıfsal olup olmadığı sorusu kabarıyor. Mesela sağlık bakanı bey amcanın evinde temizlik, yemek işlerini kim yapıyordur? Kadınlar kişisel bakım hizmetlerini (saç kesimi, ağda, vs) kimlerden almalıdır? En az üç çocuk “politikasında” bebeleri kimler doğurtmalıdır? Yoksa onlar kadın dedikçe biz hizmet alan, cenneti ayaklarının altında taşıyan anneler ve hizmet veren, anneliğe layık olmayanlar diye mi anlamalıyız? Erkek aklı böyle böyle evde, yatakta, sokakta, iş hayatında bedenimiz üzerinde tepinmeye devam ederken cevapları kendi içinde saklı sorulara her geçen gün bir yenisi ekleniyor.
Böyle yazılarda bir şeyi kırıcı bulduğumu itiraf etmeliyim.
Reçel’in kapıları derdini anlatmak isteyene açık tabi ki, fakat bazen kendi derdimizi anlatırken öyle bağlantılar kuruyoruz ki tüm yaşadıklarımızın sorumlusu, başka bir dert sahibi oluveriyor. Kadın doktordan hizmet almak isteyen kadınların, nasıl olup da Sağlık Bakanı’nın absürt açıklamalarının sorumlusu oluverdiği beni dehşete düşürüyor.
Sağlık Bakanı’nın kadınlara annelikten başka bir hayat yolu seçeneği bırakmaması ne kadar yıpratıcı ise, “doktorunun erkek mi kadın mı olacağını seçmek ne demek?” demek de, bir o kadar yıpratıcı bence. Niye bunu yapıyoruz ki birbirimize? Ne kadar çok seçeneğimiz olsa o kadar iyi değil mi? Siz de, “benim için kadın mı erkek mi olduğu önemli değil” diye cevap verirsiniz soruya, olur biter.
Kadın doktor tercih edebilirim diye Sağlık Bakanı’nın bütün günahını niye sırtlanmak zorunda olayım ki?
İsyan güzeldir. İsyan doğurgandır. Umut kaynağıdır, direnmektir. Onurdur. En çok da zeka işidir. Velhasıl kadın işidir isyan… Gözlerinizden öpüyorum, sevgili Reçel editörleri, yazarları ve takipçileri.
Z. REÇEL, güzel bir noktaya değinmektesin, katılıyorum.
sorunsal edinilen konuları işleyebilmeli, evet. lakin totalci’msi bir yaklaşımla tüm reaksiyonları aynı yöne boca .. etmesek, daha sonuca eriştirebilir bir şey oluşabilir.
Reçel ekibini bu ayrımı yapışından ötürü tebrik etmeli ☆bu, güzel ☆
Bir hastaneyi randevu için aradığımda benim ilk şartım “hanım doktor varsa” şeklinde oluyordu, yoksa başka bir hastaneyi arıyordum. Dolayısıyla ben şart koşmadan bana seçenek sunulmasından memnuniyet duyuyorum. Zira size seçenek sunulmasının sebebini de “bu şekilde tercihi olan kadınların istekleri” diyr size açıklamışlar. Hala niçin sistemin (dolayısıyla sistemden bunu isteyen kadınların) kadınları iffetli ve yollu şekilde ayırdığını iddia edip ‘bağırıyorsunuz’? Birtakım kadınların tercihlerine karşın seçenek sunulmasını niçin diğer kadınlara hakaret addediyor ve iffetsiz damgası yapıştırılmış hissediyorsunuz ki?
sanırım bir noktaya açıklık getirmek zorundayım zira facebookta da benzer bir eleştiri okudum. bence kadın istediği doktora yaş, cinsiyet, uzmanlık vs fark etmeksizin muayene olma hakkına sahip. benim de doktor seçme kriterlerim var elbet. ancak sağlık politikalarını oluşturan bir kurum bu soruyu soramaz. o hekimleri kadın erkek diye ayıramaz. öyle yaparsa aynı zamanda hekim tercihi yapanları da sınıflandırmış olur. umarım bu defa ne demek istediğimi anlatabilmişimdir…
3 yıl önce cildiyeye gidip de hiç haberim yokken,cildiye doktoru tarafından (kan alınmıştı)hamilelik testi yapıldığını bu testten 2 yıl sonra kasabadaki sağlık ocağındaki doktordan öğrendim.Sağlık ocağındaki doktorun ağzından ilk duyduğumda(bu testi niye cildiyeye yaptırdınız değince) elim ayağım karışmadı dersem yalan olur.Böyle bir istekle gitmeyen bekar birine bu test ne amaçla cildiye tarafından yapılır o zaman ürkme,üzülme,ne halt karıştırıyorlar acaba deme hakkımı kullanmıştım.Diyeceğim o ki bana ne amaçla yaptıklarını bilmediğim kötülükleriyle sağlık işlerinin yarışmasına şaşıramıyorum da artık.
Şöyle ki hamilelik testi detaylı bir test olduğu için “gebelik tespiti” dışında da kullanılabiliniyor. Bu konuyu başka doktorlara da sormanızı öneririm.
Bazi Sivilce ilaclari bebekte kalici dogumsal anomaliye yol acabiliyor, reocutan gibi. Doktorun bunu size soylemesi gerek evli ya da bekar farketmez. Ama herhangi bir test yaptirmak icin sizin onayiniz sart. Anlasiliyor ki doktorunuz sizi hem bilgilendirmemis, hem de test icin izninizi almamis.
Merhaba,
“Doktorumu ben tercih edebilirim ama sen bana seçenek sunamazsın.” diyince biraz ergen gibi çıkış yapmış olmuyor musunuz sevgili Ayşe Kudra? Devlet vatandaşlarının mümkün olduğunca tamamını gözeterek bir sistem kurmalı. Siz ne düşünürsünüz bilemem lakin Türkiye’deki birçok kadın başörtülü olsun yahut olmasın kadın doktora gidince kendi daha rahat hissediyor. Ortada böyle kocaman bir gerçek varken devletin de buna uygun soru yöneltmesini toplumsal cinsiyete bağlamak istemişsiniz ama sanki olmamış.
Hizmeti sağlayan ve sağlamak mecburiyeti olan devlet yine hizmeti gereği bir soru yöneltip, tercihimizi soruyor. Oturup insanların verdiği cevapları not edip “şu şu şu kimseler erkek doktor tercih etmiş yaz kızım yollu bu” yapan yok ortada bildiğim kadarıyla. Aksine dair bir kanıtınız varsa söyleyin biz de bilelim lütfen.
Aynı hizmet şu şekilde sağlanmış olsa bırakın itiraz etmeyi, havalara uçacağınızdan da eminim: “Talebinizi hemen yerine getiriyorum hanımefendi. Bu arada özellikle tercih ettiğiniz bir hekim varsa lütfen bildirin, ona göre işleminizi yapmam mümkündür.”
(Sırf eleştirmek ya da bağırmak için böyle şeyler yazmayın, gözünüzü seveyim. Sonra Reçel’i savunmak zorlaşıyor.)
Bu blogda, “Reçel”in yazıları değil, Reçel’e yazı gönderen tek tek bireylerin yazıları yayınlanıyor. Her yazıya bütün Reçel editörleri ekibinin katılması gerekmiyor. İsteyen eleştirmek, isteyen bağırmak amacıyla yazı gönderebilir. Yazıya eleştiriler varsa da, onlar da burada ifade edilebilir ya da siz de bir başka yazı yazıp gönderirsiniz. Reçel böyle bir platform.
Acikcasi ben telefonda direk ‘bayan olsa doktorum olur mu’ diye bir talepte bulunmaya cekinebilirim; cunku yillar once boyle bir talepte bulundugumuda ‘ne demek istiyorsun sen, istemiyorsan gorunme, ne halin varsa gor’ diyen bir personelle muhatap olmustum. Bu sebeple doktor tercihimin sorulmasi beni memnun eder. Sikayet etme nedeninizi de anlamis degilim; fark etmez dersiniz; erkek olsun doktorum, bayanlar kaprisli oluyor diyenler olabiliyor; oyle dersiniz; ne bileyim bunun cevabi var. Bu meselenin sikayet konusu yapilmasi da, blogda yazi konusu yapilmasi da ilginc olmus.
bu alınganlıklardan nasıl kurtulacak kadınlar bence bunu dert etmeli recel. Kadın doktor istemeyenleri yollu diye tanımlamak olsa olsa gereksiz bir alınganlık olur o kadar. mesela kadın doğum için randevu alsaydı hanımefendi ve bu soruyla muhatap olsaydı yine bağırası gelir miydi merak ettim doğrusu.ya da bir jinekologta aradığı ilk şey mesleği yeterlilik mi oluyormuş ?
Bu aşağılama dilini kendini ilerici gören zihniyet yapardı eskiden. kalbinde zerre kadar kibir olan cennete giremez diyen Peygamberin ümmetine de mi sirayet etmiş , üzülmemek elde değil.
ayrıca anneliğin altının çizilmesi neden rahatsızlık veriyor kadınlarda bu kadar anlamıyorum. çocunu evde bırakıp tek bir gün özlemeden, vicdan azabı çekmeden durabilen var mı ki… evet mecburiyetler idealler denince bir parça anlaşılıyor tabi ama bu haliyle anlamak güç
son derece kırıcı bir yazı olduğunu söylemek istiyorum. meseleyi sadece bayan doktora muayene olmak isteyen bayanlar ve ”diğerleri” diye ele alıp aslında insanları sınıflandıran düşünce diyalektiği içinde ele alacağım. şunu söylemek gerekir ki, her ne şekilde muayene olacak olsam da bayan doktora muayene olmak isteyen biri olarak, benim gibi düşünmeyen başka birini diğerleri olarak görmedim. hiçbirimiz aynı mahremiyet çerçevesi içerisinde yaşamak zorunda değiliz ve bunu birbirimize dayatıyor da değiliz ki etrafımızda bizim gibi tercihleri olmayanlara başka gözle bakalım. yazıya baktığımızda tersinden yapılan bir bakışla bu ayrımcılığın ve tahammülsüzlüğe sahip olan kişi veye kişilerden birinin de yazar olduğunu görmemek zor olmasa. zira derhal sağlık bakanlığını arayıp anlamsız gördüğü uygulama için mücadele verirken kendi gibi tercihleri olmayan kadınların seçeneklerini görmezden gelmiş.
Kadın doktor tercih etmeye çalışan biriyim ama hastalığımla alakalı daha yetkin kişinin erkek olması durumunda gitmekten çekinmem. Herkes kendi hastalığını çok ciddiye alır kabul ama sık rastlanan, hava değişimine bağlı olan hastalıklar vs. değil ciddi bir rahatsızlık durumunda tercihimizi belirleyen şey cinsiyet olmuyor. Devletin de doktorları yetkinliğine göre değil cinsiyet üzerinden ayrıma tabi tutması bana da yanlış geliyor. Kişisel tercihlerimiz bizi ilgilendirir, devletin görevi buna saygı duymak cinsiyet ayrımı üzerinden doktorlarını kategorize etmek değil.
Devletin bu şekilde sorması açıkcası bana da tuhaf geldi. Siyasilerin mevcut söylemlerine bakarak erkek doktor tercih eden kadınlar hakkında ne düşüneceklerinden de emin olamıyorum açıkcası. Yarın öbür gün karşımıza belki hükümete yakın bir hoca tarafından getirilir mi? Bence mümkün. Kimsenin mağdur olmaması için bence sorulması gereken “doktorunuzla alakalı bir tercihiniz/kriteriniz var mı?” olmalıdır. Kadın doktor tercih etmek isteyen böylece belirtir, tercihten kastınız nedir denirse telefonun ucundaki kişi cinsiyeti vs. gibi açıklamalarda bulunabilir.
Önceki yorumlardan birinde geçen “mesela kadın doğum için randevu alsaydı hanımefendi ve bu soruyla muhatap olsaydı yine bağırası gelir miydi merak ettim doğrusu.” cümlesi tehlike sinyallerini veriyor bence. Tüp bebek tedavisinde başarılı kabul edilen kadın doğum uzmanı doktorların çoğu erkek, nasıl yapalım?
bana kalırsa bu yazını vurguladığı şey çoğu okurun takıldığından biraz fazla. kullanılan üslup yada öne sürülen argümanlar sert ve yersiz olsa da yazının sonunda vurgulanan düşünce ve öne sürülen soru bence şu: madem kadının en önemli kariyeri anneliktir, kadınların yapacağı öngörülen mesleklerde bulunan kadınlar, annelik kariyerinde başarısız mı kabul edilmeli? yahut bütün bu meslekler komple erkeklere mi devredilmeli. çünkü kadının en önemli kariyeri anneliktir cümlesi alttan alta değil, direk açıktan, kadına çalışma hayatında yer yoktur diyor. sonradan çevir kazı yanmasın misali, erkeğin de en önemli kariyeri babalıktır diye bir açıklama daha yapıldı. netice itibariyle siyasilerimiz, vatandaşlarının üreme meselesiyle ilgili olan takıntılarını öyle ya da böyle durmaksızın dile getiriyor. yakında bir gün, çocuk doğurup emzirmek istemeyen kadın anne bile sayılamaz derlerse şaşırmam. gel gör ki, İslam’a göre kadının böyle bir zorunluluğu da yok, eşinden süt anne tutmasını talep edebilir. her türlü kendi argümanlarıyla çelişiyorlar vesselam
Bence abartılmış yanlı bir yazı sevgili reçel blog sadece kusur aramaya dayalı bir eleştiri..
Yazıyı Reçel Blog yazmadı sevgili Fatma Özcan. Yazı sadece Reçel Blog’da yayınlandı.
Yazının içeriğine müdahale etmiyoruz.
muayene olurken genelde insanlar hemcinsleriyle daha kolay iletişim kurarlar bu sorunun amacı derdini daha iyi kime anlatabilirsin bu işin içinde bir sağlıkçı olarak söylüyorum başka birşey yok bence de bazı konularda kadınlar erkeklerden bazısında erkekler kadınlardan daha iyi.ikincisi madem erkekler kadınlarla ilgili görüş ifade etmesin anne olmayanlarda ifade etmesin.bakan doğru söylüyor en büyük kariyer annelik.çalışıyorsan dahada büyük sorumluluk içindesin.bir annenin boğazından çocukları olmadan birşey geçmez ama erkekler öyle değil.çocuğunuz hasta iken o sizi yanında istiyorken ve kariyeriniz için önemli bir toplantınız varken hangisini tercih edersiniz sizin için daha önemli olan odur..bu ülkede çalışan kadınların yanısıra çalışmayan annelerinde olduğu düşünüldüğünde birazda onlar onure edilirse bu diğer hemcinslerine niye batar anlamam.