Çeviren: Büşra Eser
Orijinali önce theufuoma.com adlı seyahat blogunda, sonra mvslim.com’da yayınlanan “Travelling the World in a Hijab: What it’s Really Like” (Başörtülüyken Dünyayı Gezmek: Gerçekten Nasıl Bir Şey) başlıklı röportajı çevirdim. Ufuoma, Müslüman olmayan bir seyahat bloggerı, Kareemah’la karşılaşmak ona ilginç gelmiş. Bu yüzden Kareemah’ı kendi kitlesine de anlatmak istemiş. Sonrasında da röportajı Mvslim ve biz dahi alıntılamak istedik. (Thanks, Ufuoma and Kareemah)
Röportajın kahramanı, İstanbul’u gezme hikayesinin bir kısmına eşlik ettiğim Kareemah, tek başına dünyayı gezmeye çalışıyor; gezme hikayelerini Müslüman olmak, başörtüsü, gezgin olma odaklarında anlatıyor. Şu sıralar hâlâ youtube kanalından ve instagramından Türkiye videoları paylaşıyor. :)
Gittiği yerlerde yaşayan insanların odalarını ya da koltuklarını (courchsurfing) kiralamak gibi sistemleri kullanarak yerlilerin evinde kalıyor ve o ülkeden insanlarla tanışarak onlarla geziyor. Yani benim de sevdiğim hâliyle, turist olmayla ilgili her şeyin aynı ve belirli olduğu yerlerde rahatça gezmektense, güvenli-bilindik sınırlardan çıkmaya çalışıyor. Röportajda, blogunda ve instagram hesabında kadın gezgin olmaktan, başörtülü bir kadın olarak dünyanın farklı noktalarını tek başına gezmekten ve kendi deneyimlerinden bahsediyor. Kendisi çok farklı topraklardan, Amerika’dan, olduğu için Müslümanlık, temsil gibi konulardaki bakışı da öyle şekillenmiş, röportajda bunun izlerini görebiliyorsunuz.
Bu röportajı Reçel’le paylaşmak istedim çünkü; Z. İle ara sıra bir gezi blogu açmak ya da gezi yazıları dosyası düzenlemek üzerine konuşuyoruz. Tamam seyahat blogları dolu var, bizim yapmak istediğimizin benzerini yapan Kareemah ya da MuslimTravelGirl gibileri de var. Fakat biz hem Türkçe hem de gidilecek yerlere tek başına gezmek, Müslüman bir kadın olarak bunu yapmak, helal yemek bulmak, namaz kılınabilecek yerler, bunlara ulaşımın kolaylığı, gecenin 12’sinde otobüs garından dışarı çıkarılırsanız otobüsünüz gelene kadar neler yaparsınız (Ben yaşadım da bunu :D), görünür bir İslami kimlikle -başörtüsüyle- o ülkede olmak nasıl bir şey gibi sorulara odaklanacak yazılar düşünüyoruz. Ben kendi kendime “Acaba bu ülkede airbnb ya da couchsurfing ile kalabilir miyim, kaldığım evde bir sürü Müslüman, hijab… gibi şeyler sorarlar mı, aslında hiç de uğraşmak istemiyorum…” diye düşünürken, bu blog fikrinin ve paylaşımların bir boşluğu doldurabileceğini düşündüm. Böyle bir şey açsak kimler yazmak ister? Hangi ülkeleri yazarsınız? Bu konuda yazı yazmaya talipseniz “Reçel Gezi Yazıları” başlığıyla maillerinizi bekleriz.
Röportaj metni:
Başkalarının hikayeleri, diğer insanlara ilham verecek şekilde seyahat edenlerinki de dahil olmak üzere her zaman bende merak uyandırır. Mesela tüm vize sorunlarına rağmen seyahat eden bu Nijeryalı kız , seyahat ederken bebeğini de yanında götüren bu anne ya da tekerlekli sandalyede dünyayı gezen adam gibi, dışarıda bizlere ilham verecek çok fazla şey var. “Gezmek nasıl böyle büyük bir şey olabilir ki ya da üstesinden gelinecek bir şey midir ki?” diye düşünebilirsiniz. Ama gezmek, cesareti, güçlülüğü ve en nihayetinde özgürlüğü de gösterir. Bir yerden diğer yere gitmenin ötesinde bir şeydir. Kareemah’ın bloguyla karşılaştım ve onunla konuşmak istedim. Çünkü, o gerçekten daha az temsil edilenleri temsil etmek ve Müslüman olarak görünür olan insanları seyahate motive etmeye çok çok istekli.
Aslında bu konu benim için, konuşulması rahat konulardan biri değildi. Din hassas bir konu, fakat 2017 yılında hâlâ İslamafobi’nin gerçekten var olduğunu kabul etmekten nefret ediyorum. İslamafobi bazı insanların bilinmeyene dair korkularından ötürü, rahat ettikleri -kendi tanıdık alanlarından- çıkmalarını engelleyebiliyor. Bu yüzden Kareemah’a görüşlerini paylaşması için ulaşmak zorundaydım ve bu isteğimi kabul ettiği için ona minnettarım. Bazı şeylerin ileriye yönelik farkındalık yaratmak için ve insanlara yalnız olmadıklarını anlamalarına yardım etmek için konuşulması gerek.
Öyleyse, şu an buradayız. Kareemah iyi niyetli bir şekilde görünür bir Müslüman olarak dünyayı gezmek hakkındaki fikirlerini paylaşıyor, bu arada görünür olmak onun açısından başörtülü olmak. Umarım siz de tıpkı benim gibi, bu konuşmayla eğlenir ve ondan ilham alırsınız.
Kendin hakkında bir şeyler anlatır mısın?
Merhaba, ismim Kareemah. Nijerya-Amerikalıyım ve Louisina’da yaşıyorum.
Şimdiye kadar hangi ülkeleri ziyaret ettin ve hangisi senin favorin oldu ve neden?
Son iki yıl içerisinde, İspanya, Portekiz, Fas, İtalya, Avusturya ve Türkiye’yi gezdim. En sevdiğim ülke Fas oldu, çünkü Afrika’da olmak heyecanlıydı ve cidden Müslüman olarak bu ülkeyle derin bir bağ hissettim.
Özellikle seyahat ederken, başörtülü olmakla ilgili karşılaştığın en garip soru ya da verilen tepki neydi?
Birisi bir kez bana başörtülü uyuyup uyumadığımı sormuştu.
İnsanların başörtülü olarak seyahat etmeyle ilgili bilmeyebilecekleri şeyler neler olabilir?
Havaalanı güvenliği tarafından sık sık kontrol edilmek istenebilirsiniz. Başörtü cidden İslam hakkında çok az bilgisi olanlar için aradaki mesafeyi kaldıracak bir şey. Ben haberlerde gördüklerinin dışında hiç Müslüman görmemiş insanlarla arkadaş oldum. Benim gibi küçüklüğünden beri bu dinle büyüyen birine, karşılarındaki gerçek bir insana, sorular sorabildikleri için mutluyum.
Başörtülü olmak senin seyahat seçeneğini ya da belli bir yere gitmene etki ediyor mu? Seyahat ederken ne kadar açılırsın?
Başörtüsü İslami bir sembol, bu yüzden seyahat ederken hangi ülkeyi ziyaret etmeyi planlıyor olursam olayım insanların Müslümanlara ve İslam’a ne kadar açık olduğunu araştırıyorum. Ama gene de, bugünlerde İslam pek çok ülkede en popüler din değil; bu yüzden evde de yurt dışındaki seyahatlerimde de temkinli ve tedbirli olmaya çalışıyorum.
Bir kadın ve başörtülü bir kadın olarak seyahatlerini kolaylaştıracak şeyler neler?
Müslümanlar, dinle bağ gösteren bir görüntüde olduklarında, havaalanlarında daha çok sorguya ve kontrole tabi tutulmak gibi zorluklarla sık sık karşı karşıya kalıyorlar. Ben biri hakkında yargıya varmanın o kişinin görünüşüne ya da inancına dayalı olmayacağı günleri dört gözle bekliyorum.
Kurduğun platformla neye ulaşmaya çalışıyorsun?
Hjiabiglobetrotter’ın amacı ışığı az temsil edilen öyküler ve insanlar üzerine tutmaktır. Blog hem de Müslümanları kendi hayallerini takip etmeleri için destekliyor.
Peki Müslüman gezginler için bir tavsiye var mı?
Hayali seyahat etmek olan Müslümanlara tavsiyem, cidden sadece bunu yapmalarıdır. Medyadan, toplumdan veya aileden gelen korkunun sizi durdurmasına izin vermeyin. Hayallerinizi takip etmenin öncesinde, kapsamlı araştırma yapın, benzer bir yol izlemiş insanlara danışın, çevrenizde sizinle benzer görüşlere sahip insanlar olsun ve ardından bir mali plan oluşturun. Blogumla, seyahat hedefinize ulaşmanız için adım adım bir rehber bırakıyorum. Buna ulaşmak için Hijabiglobetrotter ‘a kayıt yaptığınızdan emin olun!
Kareemah’a hikayesini paylaştığı için teşekkür ederim. Seyahat güncellemelerini görmek ve ya seyahat deneyimlerini okumak için bloguna göz atabilir ya da Instagram’da takip edebilirsiniz.
ben de başındaki örtüsüyle gezen bir kadın olarak fikrinizi destekliyor ve sağlam paylaşımların olacağına inanıyorum :) İtalya, Fransa, Balkan Ülkeleri ve en nihayet yeni rotam Ukrayna-Belarus’la destek verebilirim örneğin nacizane. Tek başına gezi planını yapıp sırt çantasıyla yollara düşen daha nice örneklere ihtiyacımız var çünkü. sevgiler
Tek başına olmak ve otel harici konaklamalar yapmak işleri çok değiştirmiyorsa (beyimle ve booking.com dan ayarladigimiz otellerde kalarak gezdim çünkü) Bangkok, Japonya, Kore, Hong-Kong, Singapur, Makedonya ve Bosna seyahatleri yapmış birisi olarak, başörtülü bir müslüman için çok da zor olmayan bir şey olduğunu düşünüyorum seyahat etmenin. Tabiki abdest namaz helal yemek hesabı yapıyorsunuz ama cok büyütülecek şeyler değil bunlar.. Abartılı anlatınca insanlar gereksiz endişeye kapılıyor. Seferi olmak namaz-abdest işlerini büyük ölçüde kolaylaştırıyor zaten. Yemek konusuna gelince fast food veya vegeteryan takilabilirsiniz. Hiç olmadı marketlerden peynir ekmek meyve yiyebilirsiniz… Gerçi benim yaklaşımımda hep doğuya seyahat etmiş olmanın sonuçları görülüyor, belki batı ülkeleri Müslüman gezginler için daha stresli oluyordur..
Yorumunuz için teşekkürler, dediklerinizi zaten ben ve bu yazıyı okuyan, pek çok kişi biliyordur. Blog fikri sadece bu tarz deneyimleri paylaşmak için, büyütmek ya da abartmak için değil. Bu yazının birinci kısmı. İkinci kısmı Kareemah’ın röportajı ve tecrübeleri ki, bence bu noktada gezmek ve gezginlik arasına ayrım koymalıyız. Booking’den beyinizle hizmet satın almayla, coachsurfing denemek, yerlilerle kalmak o contact vs… biraz farklı şeyler. Çok büyük ve zor bir mesele demiyorum, farkı var diyorum, deneyin görün isterim. :)