Konuk Yazar: kestane
– Annen gibi duramadın yerinde, değil mi?
– Gerçekten canımı böyle mi acıtmaya çalışıyorsun baba? Mükemmel bir çaba, tebrikler. Sırf anneme
benzemeyeyim diye hemen kocamın yanına dönüyorum şimdi, iyi oldu böyle söylediğin.
Tabii ki böyle diyemedim.
Kızlar babalarına benzeyen erkekleri seçerlermiş, senin de aile kurma ve devam ettirme
konusundaki başarıların ortada.
Böyle de diyemedim tabii ki. Kahrolsun alt-orta sınıf muhafazakâr ailenin tembihlenmiş kızı olmak.
Maalesef seni anlıyorum baba. Sevdiğin kızı istemeyen ailen, seni zorla başka biriyle evlendirmiş. Zorla evlendiğin kadından boşandıktan sonra yine sevdiğin kızla evlenmeye çalışmışsın. Bu sefer de sevdiğim kız anneni sebep göstererek seninle evlenmek istememiş. Sonra saçma sapan bir insanla, bir yanlış evlilik daha yapmışsın. Kardeşin evin küçük erkek çocuğu olduğu için her hareketi tolere edilmiş, senin her yanlışın büyük olay olmuş. Keşke yanlışlarını başka yanlışlarla çözmeye çalışmasaydın ama ülkemizin ücra bir köyünde sana yol gösterecek imkânları ve kişileri bulamamış olman normal. Peki bütün bunların acısını benden çıkarman normal mi?
Gerçekleştireceğim robot devriminde babalık ehliyeti almak zorunlu olacak.
Anneciğim, hayatının en doğru kararı babamdan ayrılmak olmuş. Bedeli çok ağır olsa da senden nefret eden bir adama, senden nefret eden kontrol manyağı annesi ve babasına yıllarca hizmet etmek de en az bu bedel kadar ağır olurdu eminim. Umarım bunları yüzüne söyleyecek cesaretim olur bir gün.
Maalesef seni de anlıyorum babaanne. Anneni babanı görmemişsin, abinin ve karısının sorumluluğunda on tane çocukla birlikte büyümüşsün. 14 yaşındayken, bilmediğin bir adamın öküz arabasının arkasına koyup bilmediğin bir eve yollamışlar seni. Hasta kaynana, manyak kayınpeder, hayvanlar, tarlalar, çocuklar… Ustaya verecek para olmadığından evini kendin yapmışsın. O da depremde yıkılmış, yeniden bir ev daha yapmışsın. Her tuğlasını tek tek koyduğun ev için kontrol manyağı olman normal. Bence sen balık burcusun. Ölmüş ablanın nüfus kağıdını sana vermemiş olsalardı doğum haritana bakardım.
Gerçekleştireceğim robot devriminde empati kurmak yasaklanacak.
Ve maalesef seni de anlıyorum sevgili ex-kocam. Bu hale nasıl geldiğimizi de anlıyorum. Bazı şeyler için anlamak ve iyi olmak yetmiyormuş (Bu cümleden sonra yaşım ortaya çıkmıştır, kesin). Umarım birgün sorunlarını, etrafındakileri parçalayarak çözemeyeceğini fark edersin. Gerçekleştireceğim robot devriminde babama benzeyen erkeklerle karşılaşma ihtimalim ortadan kaldırılacak.
Yazıyı okuyunca içimden ne geçti biliyor musunuz? Keşke annemle babam ayrılsa. Katlanamadığım o kadar çok şey yaşandı ki, şu dört duvar dedikleri evde.
Ama “elalem ne der, aman kimse duymasın, düzenimiz bozulmasın” diye mutlu aile rolü yapıyorlar.
23 yaşındaki bir kadına yapılabilecek en büyük kötülük, onu cehennem gibi bir aile hayatına mahkum bırakmaktır. Mutlu bir evlilik düşünecek yaşta, evlilikten nefret edecek, korkacak hale getirmektir. Ve her türlü iğrençliği kabullenmenin aile olmak sanılmasına şahit olmaktır.
Burdan anne-babalara şunu söylemek istiyorum; aranızda ne yaşanıyorsa yaşansın, sakın çocuklar hiçbir şey bilmesin. Yoksa ruhunda kapanmayan yaralar açılıyor. Evliliğiniz yürümüyorsa, ayrılın. Boşanmak ne ayıp ne günah. Kimseyi mutsuz bir hayata bile bile mahkum etmek zorunda değilsiniz.
Selametle.