Konuk Yazar: Muharrir(e)
Unuttunuz belki. Hatırlatmakta fayda var. Sizlerin iktidarında bizlerin payı büyük. Başörtüsü mağduriyetimiz hala sizin iktidarınızın çimentosu kuşkusuz. Öyle ya zaten bizim kaybolan yıllarımız size mikrofonu bırakmama hakkı veriyor. Mağduriyet edebiyatını hiç mağdur olmayanlar yaptığı için geriye madunluk kalıyor. Vesselam!
Beyler, ekonomimiz iyi olsun, istikrar olsun, güven olsun, Türkiye dünya ülkesi olsun filan da bazı şeyler de olsun.
Kızgın olduğum aşikar. Hem de tek bir şeyden dolayı değil. Yine de şimdilik son zamanlarda canımı çok sıkan küçük ama huzursuz eden bir mesele üzerinde durmak istiyorum. Meselenin açıklık kazanması için ve problemin köklerine işaret etmesi bakımından biraz kendi eğitimiminden bahsetmem icap ediyor. Eminim birçok husus tekabüliyete gebe.
Evet, İhl mezunuyum fakat karma bir okuldu bizimkisi. Sonradan öğrendiğime göre çoğu karma eğitim vermiyormuş. Ben de camiamızdaki kadından kaçma alışkanlığını buna bağladım. Annem babam da bana tüm erkekler sadece erkektir ve düşmanlarındır demedi. Babamın arkadaşları abilerim, okuldakiler arkadaşlarımdı. Doğrusu biriyle konuşurken sırf erkek olduğu için hiç dizlerim titremedi. Biri erkek diye kendimi düzeltmeye çalışmadım.Taki üniversite ortamına girinceye dek.
Tabii, yanlış anlaşılmak istemem. İnsan sever bir adamı bir adam da sever bir kadını. Heycanlanır, dizleri titrer, nefesi kesilir.. Tabi meselemiz bu değil. Problem daha olgun yaşlarda yani lisans ve lisanstan sonra maruz kaldığım tuhaflık.
Akademik hayat herkesin hayalini kurduğu bir ortam mı bilemem ama benim için öyle.. Ben yeni bir kitap okuduğumda güzel bir meselenin-tartışmanın- içinde bulurum kendimi. Yüzüm kızarır, kalbim çarpar, gece uyuyamam. Tabi ki dört gözle beklerim bir ortamda uzman kişilerle bu meseleleri tartışmayı. Hele ki anlam dünyamda bir şeylere tekabül ediyorsa peşini bırakmam meselenin. Ee zaten üniversite, hocalar, arkadaşlar da bunun için değil miydi? Tartışabilmek, fikir alışverişinde bulunabilmek…
İşte tam bu noktada akademi merdivenlerini çıktıkça çok ciddi bir problem çıkar ortaya. Birden bir tuhaflık sezersin. Sanki daha az soru sorman, az konuşman gerekirmiş gibi hissedersin ilkin. Sonra “Aa hocalarımın çoğu erkek dersin!” Daha önce fark etmediğin birçok şeyi fark eder, sorgulamaya başlarsın. Bir bakmışsın muhafazakar çevrelerde ders almak, okuma gruplarına katılmak o kadar da kolay değildir yani kadın olarak aktif katılım! Kendini suçlu hissttiren şeylerden biridir mesela seninle konuşurken hocanın yüzüne bakmaması. Ne yapıyorum ben diye düşünürken bulursun kendini ister istemez. Halbuki yaptığın tek şey diğer erkek arkadaşlar gibi okumaları yapıp sınıfa gelmek ve akademik merakını gidermek, bir şeyler öğrenmek. Fakat üzülerek söylemem gerekir ki düşünmek zorunda kaldığım şeyler -çok mu güzelim, davetkar mı konuşuyorum, niyetim mi farklı? Bu sorular can sıkıcı, tecrit edici ve aşağılayıcı tabiki.. Hayır kesinlikle abartmıyorum. Düşünsenize soru soruyosunuz erkişi hoca yüzünüze bakmıyor, ders sonrasında hocanın etrafında sadece erkekler sohbet grubu kurabiliyor, ne arkadaşların ne de hocaların sırf kadın olduğun için seni tartışmaya dahil etmiyor. Beyler, kusura bakmayın yoldan çıkarken kendi kendinizesiniz. Kimse size soru sorarken , sizinle akademik meselelerle ilgili iletişime geçerken kur yapmıyor emin olun! Erkekleri salt “eril”, evlenilecek muhtemel şahıs olarak görmüyoruz. Ve açık söyleyeyim bizim için bir tehdit oluşturmuyorsunuz, biz bunu aştık sıra sizde!
Evet, bizim camiamız bunları bir türlü aşamadı. Siyasi davalarına destek verirken meydanlarda olmamız bir gereklilikti elbette. Ama görev tamamlanınca evlere dönmemiz bekleniyor anlaşılan. Fakat kabul edin artık kimsenin eve dönme niyeti yok. Zaten sizin keyfinize göre de şekillenmeyecek. Artık görünmez değiliz ve bu görünürlük temsili değil hakiki olsun istiyoruz. Unutmayın bir tane eşiniz olacak geriye kalanlar bir davayı beraber omuzladığınız; iş yerlerini, fakülteleri, sokakları paylatığınız insan kardeşleriniz.
Allah’im ne kadar güzel bir yazı! Allah’im ayni ben!
Ayni tecrübeler, ayni hisler!
*Bir gün sınavdan çıktım, koridorda bekliyorum. Benden sonra da başka bir arkadaş çıktı, aynı yerden, yanıma geld. “Üfff durmuşlar kapının orada, aralarından geçmek zorunda kaldım. Gıcıklar.” dedi. O an döndüm baktım, ben de erkeklerin yanından geçmişim ama hiç fark etmemişim bile. Rahatsız mı olmalıydım? (Bu arkadaş şimdi bir erkek lisesinde öğretmen)
*Sınıfta kızlar bir yanda, erkekler bir yanda oturuyor. Arada görünmez ama kalın bir duvar var. Biz kızlar tarafı olarak bir sonraki derse girmemeye karar verdik. Erkeklere de söyleyeceğiz ki, onlar da girmesin, hoca ders işlemesin, konu ilerlemesin. Ama erkelere kim söyleyecek. E ben söylerim. Ama adlarını bilmiyorum, nasıl sesleneceğim? Kızlara soruyorum, şunun dı ne? Hemen hepsi söylüyor. Pardon da, hiç konuşmuyorsunuz, selam vermiyorsunuz, o zaman adını nereden öğreniyorsunuz?
*Öğrenci temsilcileri mi ne, toplantı yapıyorlar. Başlıklardan biri: Kantinde kız erkek kapıları ayrı olsun. Pardon? Bizim arkadaş itiraz etmiş. Cevap gelmiş: “Görüşmek isteyen dışarıda görüşsün.”
*Benden en az on yaş büyük abi, ikimizde aynı alanda çalışıyoruz, o konular hakkında konuşuyoruz. bir kız arkadaş beni bir köşede sıkıştırıyor.
-Sizin aranızda bir şey mi var?
-ABİ O!
-Söylerse düşün bak, abi falan deme.
*Son sene sınıftaki erkeklere selam bile vermeyen arkadaşlara bakıyoruz, bir bir sevgileler ortaya çıkıyor, yüzükler takılıyor. Pardon da hepsine potansiyel birer koca adayı diye mi bakıyordunuz da selam vermiyordunuz?
*Facebook diğer kutusuna düşen saçma sapan mesajlardan kız arkadaş ortamında dert yanarken cevap gelir. “Ama Merve, nasıl tanışmayı bekliyorsun ki?” susulur, susulur, susulur.
Demem o ki, bu ortamın oluşmasını sağlayan pek çok kız da mevcut. O kızlar nasıl o hale gelmişler, neden öyleler hiç bilmiyorum, anlamıyorum. Birisi açıklarsa çok memnun olurum.
Ayrıca, o öğretmenlerin etrafında oluşan halkayı da hep kıskanmışımdır. Bir müddet sonra hocalara “abi” de demeye başlıyorlar. Benim hiç “abi” ya da “abla” dediğim hocam olmadı.
Bizler inşallah “abla” hocalardan oluruz, ne diyelim, amin.
yasadigim memlekette sokaktakilere selam vermek bir kultur olmus. bende yabanci erkeklere “hi,hello diye geziniyom.ama evime misafir ettigim bizim turklerden bir aileyi cagirdigimda arkadasin kocasina “hosgeldiniz”desem mi ,demesem mi diye hala tereddut ediyorum.gecen bu konuyu muhendislik dalinda akademisyen bir arkadasla konusuyorduk yani neden biz kendi aramizda erkek-kadin bu kadar birbirimzden kaciyoruz da ,baska tarzlardaki insanlarla daha rahat diyalog kurabiliyoruz diye…kendisi ile ayni binada calisan ayni zamanda kocasinin arkadaslari olan 2 turk akademisyen daha varmis, bu arkadasla konusmaya cekindiklerinden ve kendisi onlara bir soru sordugunda “Abla, sey.., tabi ..hemen ‘gibi panik haline girdiklerinden bahsetti. isin ilginci bu erkekler de tanimadiklari yada disardaki kadinlarla diyaloglarini fevkalade kurabiliyorlar.
esime dedim ki, diger kulturdeki erkekler kadini arkadas ,normal bir insan olarak gorebiliyor. bizim cenah hep cinselligi ile on planda tutuyor daha artniyetli diye. o da dedi ki,hayir diger erkeklerde artniyetli ama onlar caktirmiyor :)
[…] Yazının tamamı için Reçel Blog’a devam edin […]
din öğretmeniyim. daha yeni bu konuyu ilahiyatçı olan ilçe milli eğitim müdürüyle tartıştık. varsa yoksa kadınları erkekleri ayırmak. imam hatipler bitti ilahiyatlarda böyle. çevrenizdeki öğrencilere sorabilirsiniz. nasıl bir illet bu anlayamadım yıllardır. şimdi bu yazıya “nihayet” ekibinden cevap gelir. “eve dön şarkıya dön” diye. :)))
bu konuları islamcı kadınlar özellikle de gündeme getirmiyorlar. sanki norveçte yaşıyoruz da sürekli modernlik-modern kadın eleştirisi yapıyorlar. isimlerini tahmin edeceğiniz yazar-çizerlerden pek ümidim yok.
Aynen yıllardır düşünüp dile getirdiğimi yazıya dökmüşsünüz. Ama malesef erkeklerin bunu alabileceğini olan inancım yok artık. Onlar kadınlar kadar güçlü değiller bu konuda
Ben o zamanlar yurtdışına kaçtığım ıcın bu tarz seylerı yasamadım. Ama su vardı arkadaşlar sankı turk karsıcıns ogrencılerle konsunca gerılıyorlardı da yabancı karsıcıns ogrencılerle konuşurken hersey normaldı, gruplarda garipsenecek bır sey olmuyordu. Bu da ayrı bır yaklaşım heralde. Ben mesela turkıyede unıversıtlerde basortulu olsun olmasın genclerın gereksız yere suslendıklerını dunuyorum. Oysa orası ılım yuvası oncelmemız gereken sey goruntumuzmuydu? Yurtdısında dersler yabancı ogrencıler sacını taramadan darma dağın evinden çıkıp derse geliyor ama okumalarını eksık bırkamıyor. Bızım turkler okumalara geliyor hersey tam takır elbısesı basortusu utulu hersey güzel hatta kek bıle apmaya vakıt bulmuş gelirken ama geldıgı okuma grubunun konuşacağı Textı okuyamamış… Bu durumda ınsan düşünüyor Gencler okula, okuma gruplarına nıye geliyorlar? kimseye pıs olun demiyorum tabı ama herkes de suslu olunca bana garıp geliyor.
maryams in su yazdigina cevaben “o da dedi ki,hayir diger erkeklerde (bati ulkelerindekileri kastediyor) artniyetli ama onlar caktirmiyor :)”
Erkekler evet kadinlardan daha sik cinsellik dusunuyor. Doguda da batida da. Ama batida erkeler her kadini cinsel obje olarak gormuyor. Seks objesi olmak icin kasten giyinen ve davranan kadinlar orada bol oldugu icin, onlar da o kadinlara cinsel obje olarak bakiyorlar. Yani alan memnun satan memunu durumu var orada, karsi cinse cinsel gozle bakmak konusunda…
Erkekler Islam’in varsaydigi kadar zayif da degiller. Oyle olsa, bir plaja gidin, neredeyse ciplak yuzlerce kadinin arasinda, uyarilmadan rahat rahat nasil otururlardi? Cocukluktan beri alsitiklari bir goruntu oldugu icin modern erkekler kendilerini rahat kontrol edebiliyorlar. Ama kadini hep kapali goren erkekler, hep kadindan uzak kalmis erkekler, konu cinsellik ciplalik vs. olunca moder erkeklere gore cok daha zayiflar. Bu da cok dogal bence.
Konu kadinlara gelice, modern ulkelerde bazi kadinlar da erkeler gibi capkinlik pesinde ve cinsellige duskun olabiliyorlar. Ayiplanan bir sey olmadigi icin, iclerinden gelen buysa, onlar da dogalarini yasiyorlar. Peki orada her kadin oyle mi? Hayir. Hatta azinligi capkinlik pesinde, cogu yine aile kurmak pesinde. Capkini da var, muhafazakar olani da, ama bu disaridan toplum/aile baskisyla degil, iclerinden gelen o oldugu icin.
Son olarak belirteyim, bati’da erkekler cinsellige kucuk yasta yasitlari ile dogal bir ortamda basliyor. Cinsellige hic ac degiller. Ayrica cinsel acidan rahat kadinlara kotu gozle bakmiyorlar. Cinsellik tu kaka pis bir sey degil, hayatin siradan bir parcasi. O yuzden belki de cinsellik bizim toplumumzdaki kadar abartilmiyor ve her erkek kadin olan ortamda ilk akla gelen o olmuyor. Hatta en son akla gelen o oluyor. Yani bir departman toplanitsinda cinselligin ne isi olabilir ?!
Duygularına tercüman olan bir yazı tebrikler.
başörtülü olduğu vurgulanan bir kız (eğer gerçekten tesettürü içselleştirdiyse zaten karşı cinsle mesafeli olması gerekir) neden erkeklerle konuşamamaktan muzdarip oluyor.
hanımefendi hocanız sizin kur yaptığınızı düşündüğünden değil takvası sebebiyle bakmamaya çalışıyor olmasın.
ya da biz farklı dinlere mi mensubuz?
Gerçekten miii ‘ne önemi var’ arkadaşım. Ben o takvası sebebi ile gözünü yere indiren kadınlara ve erkeklere hayranım ve herzaman farkedilir öyle kişiler ve bütün karşı cinse aynıdır tavırları.
Burda bahsedilen tam olarak şu hani bazı cemaat takılan kişiler cemaat arkadaşları gelince bir haremlik selamlık yapılır mübarek misafir gittiğin kişiyi yolda görsen tanımazsın. Çaylar gizlice eşe uzatılır falan filan. Ama her ne Hikmet ise aynı ailelerin normal arkadaşları gelince hiç öyle olmaz. Ya da bu aileler zaten bir çok karşı cinsten iş arkadaşına sahiptir. Ama işte illa bi ispat çabası…
Ben nefret ediyorum arkadaşım. Eşimin arkadaşı eşi Ile geliyor bana selam bile vermiyor. Nedir yani bu nasıl bir şey. Aynı kişi başka kadınlarla konuşuyor ama…
Bu tür şeyleri ilahiyatda yl yaparken de gördüm lisans öğrencisi kızlarda sürekli bi erkek hocalardan çekinme ay şöyle desem ne düşünür şimdi erkek olsam neyse falan filan. Yahu ne alaka sapık mı bu insanlar. Oraya ilim öğrenmeye gitmiyor muyuz.
Kusura bakmayın da insanın aklı nerdeyse fikri ordadır.
Yurtdışında herkese hi hello gayet konuşuyoruz ama mutaasıp türklere gelince ehe kem küm.
Erkekler Ile boş konuşamamaktan sohbet edememekten değil böyle gerektiğinde bile garip bir durum olmasından insan sinir oluyor.