Konuk Yazar: Gökçe Özder
Daha önce hiç camide engelli biri olabileceği aklınıza geldi mi? Sizi bilmem ama benim gelmedi. Ta ki geçen haftaya kadar…
Lisans yıllarım pek çokları gibi epey aylak geçti. Boş vakitlerimde şehri keşfetmek için bol bol fırsatım oluyor, hafta içi en sakin zamanlarda, şehrin normalde en kalabalık olduğu yerleri sükunet içinde gezmeye bayılıyordum. Namaz vakitlerinde ise çoğu zaman dışarıda olduğum için pek çok camiyi keşfetme fırsatım oluyordu. O zamandan mirastır cami mimarisine olan ilgim. Pek teknikten anlamam ama maneviyat ile tasarımın bütünleştiği güzel camileri çok severim.
Farklı bir şehre gittiğimde de o şehrin kitabevlerini ve camilerini keşfetmek hoşuma gidiyor en çok. Geçen haftaki Eskişehir ziyaretimde de böyle oldu. Odunpazarı hâlihazırda çok fazla cami barındıran bir yer. Kimileri sıradan mahalle arası camileri olsa da bazıları tarihî değeri yüksek yapılardı. İlk durağım Tiryakizade Süleymanağa Camii oldu. Caminin alt katında dükkân bulunuyor (mimarisi bu şekilde) ve içine girdikten sonra merdivenle bir kat çıkıp ardından esas bölüme ulaşıyorsunuz. Ben en turist havamla “kadınlar için” ayrılan kapıdan değil de ana kapıdan girdim. “Kadınların girişi öbür taraftan.” diyecek oldu biri. Neyse ki “Caminin içini merak ediyorum, o yüzden buradan girdim.” deyince anlayışla (!) karşılandım. Caminin imamı olduğunu sandığım kişi, benimle birlikte üst kata çıktı. Ben caminin mimarisini incelerken o yerdeki halıları göstererek “Bu halılar görme engelliler için özel olarak kabartmalı olarak yapıldı.” dedi. O zamana kadar fark etmediğim halıları görünce ufak çaplı bir şaşkınlık yaşadım. Şimdiye dek rastlamadığım bir şeydi bu, dahası aslında çok basit ama bir o kadar da faydalı bir eylemdi. Soluma döndüğümde ise asansörle karşılaştım. Bu tarihi camiye, bedensel engelliler ve yaşlılar düşünülerek asansör eklenmişti. Camiden çıkarken de bir tabelada işitme engelliler için “indüksiyon döngü sistemi”nin etkin olduğu yazıyordu.
Odunpazarı’nda dört cami gezdim. Bir diğer camide daha (yanlış hatırlamıyorsam Orta Cami idi) aynı uygulamaların mevcut olduğunu gördüm.
Eskişehir’e gitmeden önce buranın belediyeciliği konusunda çok övgü duymuştum. Özellikle yolların, kaldırımların her noktada engelliler düşünülerek yapıldığını fark ettiğimde camilerdeki bu sistemlerin göz boyama olmadığından çok daha emin oldum. Gerçek anlamda engelliler düşünülerek yapılmıştı ve bu sayede çok fazla engelliye kamusal alanda rahatlıkla rastlayabiliyordunuz.
Diliyorum ki aynı hassasiyeti şu görüntülerden kurtulmak için de gösterirler.
Yorum Ekle